go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 752 kişi  19 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

makes

made, made, making, makes
  • which makes us a common-law
    couple, which makes him our son.
    …teamüllere göre biz bir
    çiftiz ve o, “bizim” oğlumuz.
  • And, in the case of schools, or anything else, if you have something that is forcing you to do better than you did the day before, it makes you look forward and it makes you think in a way that's going to make the product better, which is the students and the education.
    Craig Benson
    Ve, okullar yada başka herhangi bir şey konusunda,bir gün önce yaptığından daha iyisini yapman için seni zorlayan bir şeyin varsa, bu seni bir şekilde ileriye baktırır ve seni düşündürür,bu verimi daha iyi yapacaktır,ki bu öğrenciler ve eğitimdir.
  • Three long years... It makes you much more gentle. You've gotten sexy.I've grown up since then.
    Üç koca yıl... Seni daha da nazik yapıyor.Sen oldukça çekici olmuşsunç Bende olgunlaştım o zamandan beri.
  • Civilization is what makes you sick.
    Paul Gauguin
    Uygarlık seni hasta eden şeydir.
  • You know how much Ted Danson makes?
    Ted Danson ne kadar kazanıyor, biliyor musun?

  • It's what really makes my recipe work.
    Tarifimin işe yaramasını sağlayan şey bu.

  • The sugar makes my ankles swell up, and I can't dance.
    Şeker bileklerimin şişmesine neden oluyor ve dans edemiyorum.

  • I haven't slackened in my duties.The incredible improvement in my health makes my work easier.
    Sorumluluklarımı ihmal etmedim. Sağlığımdaki inanılmaz gelime işlerimi kolaylaştırıyor.
  • I don't need to know any more details, as long as he makes you happy.
    Seni mutlu ettiği sürece, daha fazla detay bilmeme gerek yok.

  • You do the right thing even if it makes you feel bad. The purpose of life is not to be happy but to be worthy of happiness.
    Tracy Kidder
    Seni kötü hissettirse bile doğru şeyi yaparsın. Hayatın amacı mutlu olmak değil, mutluluğa değer olmaktır.
  • It makes you look queer.
    Seni garip gösteriyor.
  • I'm still wondering
    what makes you work.
    Sen nasıl çalışıyorsun, ben de onu
    bilmiyorum.
  • No disrespect, Dad, but that
    just makes it worse.
    Saygısızlık olsun istemem, baba,
    ama bu durumu daha kötü yapıyor.
  • Sandra,
    everyone makes mistakes,
    Sandra, herkes hata yapabilir.
  • It just, it makes me feel cheap.
    Sadece, bu benim kendimi değersiz
    hissetmeme sebep oluyor.
  • I am. And you know what makes me cool?
    Öyleyim. Ve beni ne sıkı biri yapıyor biliyor musun?

  • I have a hard time defending the production of candy, given that it is basically crack for children and makes them dependent in unwholesome ways.
    Steve Almond
    Onun çocuklar için birinci sınıf birşey olduğu ,onları sağlıksız yollardan bağımlı yaptığı gözönüne alınırsa şekerleme üretimini savunmada zorlanıyorum.
  • He's Mom's boyfriend so that makes him our dad
    Not exactly. He's a fake dad.
    I don't get it
    O, annemin erkek arkadaşı. Yani bu onu babamız yapıyor.
    Pek sayılmaz. O sahte baba.
    Anlamadım.
  • And what makes you think you'll still be living here?
    O zamana kadar burada kalacağını nereden çıkardın?

  • You're so young. How can you look so lovely and fresh without sleep? Makes me jealous!
    O kadar gençsin ki. Uyumadan nasıl böyle sevimli ve zinde görünebiliyorsun. Beni kıskandırıyor.

2,089 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024