go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 534 kişi  29 Mar 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

keeps

kept, kept, keeping, keeps
  • He keeps her in hopes by promises.
    verdiği sözlerle ona umut veriyor.
  • lt keeps me up.
    Uykumu kaçırıyor.

  • And Trudy keeps apologizing
    in the back seat.
    Trudy de arka koltukta hala
    özür dilemeye devam ediyordu.
  • It just keeps coming in and coming in.
    Sürekli üzerime doğru gelip duruyor.

  • He just keeps working. But slam him full-volume with something real good
    Sadece çalışmaya devam ediyor. Ama ona cidden iyi olan bir şeyle,tüm gücünle vur.
  • Women's life expectancy is 78. For men it's 70 and the gap keeps widening.
    Kadınların yaşam süresi ortalama 78 yıl iken, erkeklerin yaşam süresi 70. Aradaki fark ise gün geçtikçe artıyor.
  • Idealism springs from deep feelings, but feelings are nothing without the formulated idea that keeps them whole.
    İdealizm, derin duygulardan doğar; ama duygular, onları bir arada tutan birleştirici fikir olmaksızın hiçtirler.
  • Always keep learning. It keeps you young.
    Patty Berg
    Her zaman öğrenmeye devam et. Bu seni genç tutar.
    Patty Berg
  • No, thanks. l can't drink coffee at night. lt keeps me up.
    Hayır, teşekkürler. Geceleri kahve içmem. Bütün gece ayakta tutuyor beni.

  • Boy, this keeps getting more and more romantic.
    Durum daha da romantikleşiyor.

  • Let me see this rock
    that Chris keeps going on and on about.
    Chris'in anlatıp durduğu
    şu taşa bir bakayım.
  • Just keeps getting better, huh?
    Bu daha iy yapar, değil mi?

  • We are going to go to Mrs Miggins' to find out where Dr Johnson keeps a copy of that dictionary,and then, you are going to steal it.
    Biz Doktor Johnson'un, o sözlüğün bir kopyasını nerede sakladığını öğrenmek için bay Miggins'in evine gideceğiz ve sonra sen onu çalacaksın.
  • A little dampness keeps down the fever, miss.
    Biraz nem ateşi düşürür,bayan.
  • My mother always keeps that place for him, and she makes his breakfast every morning.
    Annem bu yeri her zaman onun için tutar ve her sabah ona kahvaltı hazırlar.

  • A and AN mean one,we use them before nouns,we use AN before the nouns
    which begin a wovel.
    AN apple a day keeps the doctors away.
    A ve AN bir anlamına gelir,onları isimlerin önlerinde kullanırız,AN i sesli ile başlayan isimlerin önlerinde kullanırız.
    Hergün bir elma doktoru uzaklaştırır.
  • I'm tired, that's all.
    You know, the phone keeps ringing.
    ...yorgunum o kadar.
    Telefon çalıp duruyor.
  • - We have to find out what kind of man she wants.
    - How are we gonna do that?
    - Well, she keeps a journal.
    - Ne tür bir erkek istediğini öğrenmemiz gerekiyor.
    - Bunu nasıl yapacağız?
    - Şey, bir günlüğü var.
  • - Would she mind? - She keeps track of everything.
    - Kızar mı?- Her şeyin takibini yapıyor.

  • - I killed somebody.
    - I'm sorry to hear that
    - He came at me with a knife. So....I just happened to get the best of him. But that keeps bothering me somehow.
    - Birini öldürdüm.
    - Bunu duyduğuma üzüldüm.
    - Bir bıçakla üzerime saldırdı. Bu nedenle yapılabilecek en doğru şeyi yaptım. Ama yine de beni bir şekilde rahatsız ediyor.

353 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024