go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1079 kişi  18 May 2024 
 En çok kullanılan kelimeler
 En çok kullanılan fiiller
 Sınav Kelimeleri
 Diğer
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » everything

everything
zm. her şey
  • they believe everything you tell them.
    söylediğin her şeye inanıyorlar.

  • Everything I said and did came out the opposite of how I felt...
    Söylediğim her şey hissetiğimin tam tersi olarak çıktı ortaya.
  • We received his latest telegram yesterday morning. It seemed everything was going according to plan.
    Son telgrafını dün sabah aldık. Her şey plana göre gidiyormuş gibi görünüyordu.

  • Everything with you comes down to toilet paper.
    Seninle herşey en sonunda tuvalet kağıdı muhabbetine geliyor.

  • He knows everything about you.
    Senin hakkında her şeyi biliyor.

  • We'll do everything we can to get you out of there.
    Seni oradan kurtarmak için elimizden geleni yapacağız.

  • l didn't mean to offend you.How's everything with you, Nickie?
    Seni kızdırmak istemedim. Her şey yolunda mı Nickie?
  • What is it about sex that just disrupts everything?
    Seksin her şeyi bozması olayı da nedir ki?

  • 'Tell Arthur everything you choose.
    Seçtiğin herşeyi Arthur'a söyle.
  • It's important for me.. to help you, like I was helped -I owe practically everything to you, Roy.
    Sana yardımcı olmak benim için önemli. Bana yardım edilmişti. – Sahip olduğum hemen hemen her şeyi sana borçluyumi Roy.
  • I do everything I can to help you. And all you do is drink and talk nonsense and frighten me.
    Sana yardım etmek için elimden geleni yapıyorum. Ve senin tek yaptığın içmek, saçmalamak ve beni korkutmak.
  • We need you. You're hitting everything.
    Sana ihtiyacımız var. Her yerden vurabiliyorsun.

  • He got everything you had.
    Sahip olduğun her şeyi aldı..

  • You know everything I've got.
    Sahip olduğum her
    şeyi biliyorsun.
  • Just the fact that you remembered means everything.
    Sadece hatırlaman bile yeterli.

  • Dying is an art, like everything else. I do it exceptionally well. I do it so it feels like hell. I do it so it feels real. I guess you could say I've a call.
    Sylvia Plath
    Ölmek bir sanattır, her şey gibi eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi. Öyle ustaca ki insana korkunç geliyor. Öyle ustaca ki gerçeklik duygusu veriyor. Sanırım bir çağrım olduğunu söyleyebilirdin.
  • I loved almost everything about being a teacher, but I was an unusual teacher.
    Dan Simmons
    Öğretmen olmanın neredeyse her şeyini sevdim ama ben olağan dışı bir öğretmendim.
  • I met her kiting checks at an A&P.
    I taught her everything she knows.
    Onunla bankada çek bozdururken
    tanıştım. Bildiği her şeyi ben öğrettim.

  • So we decided to take everything into our own hands.
    Ondan dolayı biz herşeyi kendimiz ele almaya karar verdik.
  • Why do you get to decide everything around here?
    Neden buradaki her şeye sen karar veriyorsun?


2,317 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024