go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 502 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

did

did, done, doing, does
[do] f. yapmak, etmek; tamamlamak, meydana getirmek; neden olmak; düzenlemek, temizlemek; rolünü üstlenmek; ilgilenmek; uymak; ayağını kaydırmak; dolandırmak (Argo)
  • This he did very fairly, giving each an equal share.
    Herbirine eşit pay vererek,bunu çok adaletli bir şekilde yaptı.
  • I did two or three plays every summer.
    Dabney Coleman
    Her yaz iki yada üç oyun yaptım.
  • How did it all happen? I don't recall.
    Her şey nasıl oldu? Ben hatırlamıyorum.
  • Anyway, you only help good people. He's not good. He killed this rabbit. Y eah, I saw it. I was with him when he did it.
    Her neyse, sen sadece iyi insanlara yardım edersin. O iyi biri değil. Bu tavşanı öldürdü. Evet, onu gördüm. O bunu yaparken ben de onunla beraberdim.
  • We did not all come over on the same ship, but we are all in the same boat.
    Bernard Baruch
    Hepimiz aynı gemiyle gelmedik,fakat hepimiz aynı bottayız.
  • Henry, did you see his face? He's so real.
    But he's not
    Henry, onun yüzünü gördün mü? O kadar gerçek ki.
    Ama gerçek değil.
  • Helen, did you call your friend on the office phone yesterday?
    Helen, dün arkadaşını ofis telefonundan aradın mı?

  • Yes, you did. You said"Thanyou. You were very courteous.
    Hayır, vermiştin. "Teşekkür ederim" demiştin. Gayet naziktin.

  • No, I did exactly what you said.
    Hayır, sen ne dediysen onu yaptım.
  • She did. You insisted.
    Hayır dedi. Sen ısrar ettin.

  • No, Major. You can't dismiss me that easily.l did what had to be done.
    Hayır binbaşı. Siz beni bu kadar kolaylıkla kovamazsınız. Ben yapılması gerekeni yaptım.
  • There are always up and downs in life. But man should continue working This is your employment report. Last month you did nothing.
    Hayatta her zaman iyi ve kötü zamanlar vardır. Ama insanın çalışmaya devam etmesi gerekir. Bu senin çalışma raporun. Geçen ay hiçbir şey yapmadın.
  • When did my life turn
    into Leave it to Beaver?
    Hayatım ne zaman "Beaver'a Bırakalım"a* dönüştü?
  • For what sacred deed did God give you your talent? For what did you deserve it?
    Hangi kutsal eylem için Tanrı sana hünerini bahşetti? Ne için onu hak ettin?
  • Good. Did they tell you
    how we could get it to them?
    Güzel. Parayı onlara nasıl ulaştıracağımızı
    söylediler mi?
  • What I did to Graham Spaulding
    was the worst thing that you could do.
    Graham Spaulding'e yaptığım şey,
    ona yapabileceğiniz en kötü şeydi.

  • Oh, really? So, why did your eye doctor prescribe them?
    Gerçekten mi? O zaman neden
    doktor onları yazdı?
  • Really? Did you consider
    clearing it with me?
    Gerçekten mi? Benden izin almayı
    düşünmüş müydün?
  • Actually, the man had no ear at all. But what did it matter? He adored my music.
    Gerçekten adamın hiç kulağı yoktu. Ancak ne önemi vardı? Müziğime bayılıyordu.
  • George, did you talk to that guy about getting more cigars?
    George, daha fazla puro vermesi için adamla konuştun mu?


4,064 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024