go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 980 kişi  10 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

write

wrote, written, writing, writes
f. yazmak
i. yazı yazma
  • People write memoirs because they lack the imagination to make things up.
    Tom Robbins
    İnsanlar birşeyler uydurmak için gerekli hayalgücünden yoksun olduklarından yaşam öykülerini yazıyorlar.
  • I write about what interests me. It's very dangerous when you try to satisfy an audience.
    Jonathan Carroll
    İlgimi ne çekiyorsa onu yazarım. Bir dinleyiciyi tatmin etmeye çalışmak çok tehlikelidir.
  • I can't write a note to an airline.
    Havayollarına not yazamam.

  • But if your husband is alive and able to write letters, why should he remain away from you?
    Fakat,eğer kocan hayattaysa ve mektuplar yazabiliyorsa,niçin senden uzakta kalmalı?
  • He hasn't sent money home for 3 months. His father is angry. Auntie, please slow down. I can't write that fast.
    Eve üç aydır para göndermemiş. Babsı çok öfkeli. Teyzeciğim lütfen yavaş ol. O kadar hızlı yazamıyorum.
  • lf l shoot you dead how do l write the report?
    Eğer seni vurup öldürürsem raporu nasıl yazacağım?
  • You’ll do your assignment and write the letter before you go out.
    Dışarı çıkmadan önce ödevini yapacak ve mektubu yazacaksın.

  • Cooper's trying
    to write an obit...
    Cooper defin töreni
    ilanını yazmaya çalışıyor.
  • It's only an old farm. If you still want to sell it, I can write you a check for this.
    Burası sadece eski bir çiftlik. Eğer hala satmak istiyorsan, sana bir çek yazabilirim.
  • They didn't write this You did. They gave this decision to Wilson to write Which, since they know he's a vegetable incapable of writing do-re-mi...was quite the vote of confidence in his industrious little clerk
    Bunu onlar yazmadı.Sen yazdın. Bunu yazma seçimini Wilson’a verdiler.Ki buda şu anlama geliyor; do-re-mi bile yazmaktan yoksun bir sebze olduğunu bilirler…ve bu küçük,endüstri yazmanına güven oyuydu bu.
  • You ought to write one of those.
    Bunlardan birisini yazmalısınız.

  • This letter will never reach you .I can't even write it. I can hardly gather my thoughts of what I want to say.
    Bu mektup sana asla ulaşamayacak. Hatta yazamıyorum bile. Ne söylemek istediğimi toparlayamıyorum.
  • That's not fair
    Not fair to whom?
    Wait a minute!
    You don't write the truth. You write what people say.
    Bu hiç de adil değil.
    Kime karşı adil değil.
    Bekle bir dakika.
    Sen doğruları yazmıyorsun. Sen insanların söylediklerini yazıyorsun.
  • This is a warning. Don't write anything not based on evidence!
    bu bir uyarı.Kanıta dayanmayan hiçbir şey yazmayın.
  • This is a warning. Don't write anything not based on evidence! Then tell me...who called the police the day Lee died?
    Bu bir uyarı. Delillere dayanmayan hiçbir şey yazma! Sonra söyle bana, Lee’nin öldüğü gün kim polisi aradı?
  • I got inspired, I didn't want to forget it, so I came here to write it down.
    Bir anda ilham geldi, onu kaçırmak istemedim, buyüzden buraya yazmaya geldim.
  • You write about what you know.
    Larry David
    Bildiğin şey hakkında yazarsın.
  • Why don't you
    write down my ideas?
    Benim fikirlerimi neden yazmıyorsun?
  • I think you're fooling yourself. It's not by chance you write books telling people how to make trips.
    Bence sen kendini kandırıyorsun. İnsanlara nasıl yolculuk yapacaklarını anlatan kitapları tesadüfen yazmış olamazsın.
  • I think one of the great moments of my life was when I could write musician on my passport.
    Jon Anderson
    Bence hayatımın en harika anlarından biri pasaportumda müzisyen yazabildiğim zamandı.

1,872 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024