go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 803 kişi  13 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

wish

wished, wished, wishing, wishes
f. dilemek
i. dilek
  • Yeah, I wish I'd thought of it last night, too.
    Evet, keşke bunu da geçen gece düşünseydim.

  • A prayer in its simplest definition is merely a wish turned Godward.
    Phillips Brooks
    En basit tanımıyla dua, Tanrıya dönen sade bir istektir.
  • lf you wish to inspire such hatred in a man, speak to him in that fashion and it may come true.
    Eğer bir insan içinde nefret uyandırmak istiyorsan, onunla o şekilde konuş ve gerçek olsun.
  • To be frank, I don't wish to meet Nick Impossible, sir - I have his every step under observation
    Dürüst olmak gerekirse, Frank Impossible ile karşılaşmak istemiyorum, bayım – Onun her adımını gözetliyorum ben zaten!
  • He who has no wish to be happier is the happiest of men.
    William R. Alger
    Daha mutlu olmak için hiç isteği olmayan kişi insanların en mutlusudur.
  • I wish I could stay longer!
    Daha fazla kalmak isterdim!
  • Many elders wish to find their lost children.
    Çoğu yaşlılar kayıp çocuklarını bulmayı umut ederler.
  • You should have more faith to achieve this.
    I wish my poor father had had less.
    Bunu başarmak için daha fazla inancın olmalı.
    Keşke babamın daha az inancı olsaydı.
  • Today is the seventh wedding anniversary of my buddies, Kenny Tang and Mandy Kwan. We wish them a happy marriage forever
    Bugün kankalarımız Kenny Tang ve Mandy Kwan'ın yedinci evlilik yıldönümleri. Omlara sonsuza kafar mutlu bir evlilik diliyoruz.
  • I detached Mr Bingley from your sister.I have no wish to deny this.
    Ben Bay Bingley'i senin ablandan ayırdım. Bunu reddetme isteğim yok.
  • The baby was born as the first leaves of autumn fell. A baby boy. And Marian's wish came true.
    Bebek, ilk sonbahar yaprakları düştüğünde doğdu. Bir oğlan. Böylece Marian'ın dileği gerçek oldu.
  • I wish the baby
    was here already,
    Bebek zaten burada olur sandım...
  • What I don't enjoy is lying to my friend or being in a constant stat of jet lag from flying to far corners of the world for a man that I wish were dead.
    Arkadaşıma yalan söylemekten ya da aslında ölmüş olmasını dilediğim bir adam için dünyanın uzak köşelerine uçup durduğum için sürekli jet uyumsuzluğu yaşamaktan keyif almıyorum.
  • But I know the truth. My father's estate was usurped by the royal family. I wish to petition for its return.
    Ancak gerçeği biliyorum. Babamın mülkü kraliyet ailesi tarafından gasp edildi. İadesi için dilekçe vermek istiyorum.
  • His family is quite content with my diagnosis. One might only wish that you would extend me the same courtesy.
    Ailesi teşhisimden oldukça memnun. İnsan sadece aynı nezaketi senin bana göstermeni dileyebilir.
  • - Do you wish to go on after dinner? - No. We can't reach the abbey tonight.
    -Akşam yemeğinden sonra devam etmek istiyor musunuz? -Hayır. Bu gece manastıra ulaşamayız.
  • - What about gardenning?
    - It depends on whether it's sunny.
    - I wish I were there. I could help you. Macon, you hate gardening.
    - Ya bahçe?
    - Havanın güneşli olup olmamasına bağlı.
    - Keşke orada olsaydım. Sana yardım edebilirdim. Macon, sen bahçeyle uğraşmaktan nefret edersin.
  • - Can't sleep? Me neither. Want to go somewhere?
    - Now? It's 3 a. m. The whole world is sleeping.
    - Not the whole world.
    - Is this a date?
    - Just an appointment.
    - We can rest, if you want.
    - Well, then rest. See you later. I wish we could go swimming. Why can't we?
    - In our clothes? Oh, my God! You can't take off your clothes in a state park!
    - You need to learn to take a day off. Come on!
    - Uyuyamadın mı? Ben de. Bir yere gitmek ister misin?
    - Şimdi mi? Saat sabahın 3'ü. tüm dünya uyuyor.
    - Tüm dünya değil.
    - Bu bir randevu mu?
    - Hayır bir buluşma.
    - Dinlenebiliriz, istersen.
    - Peki, dinlen o zaman. Sonra görüşürüz. Keşke yüzmeye gidebilseydik. Neden gidemiyoruz?
    - Elbiselerimizle mi? Oh aman Tanrım! Devlet parkında kıyafetlerini çıkaramazsın.!
    - Bir gün izin yapmayı öğrenmen gerek. Hadi ama!
  • - I love you dearly, Kajal, and I wish to marry you.
    - Stop it, Raj. You don't care about my honour .
    - How dare you utter things that are impossible?
    - Why is it impossible Kajal, why?
    - Seni çok seviyorum, Kajal, ve seninle evlenmek istiyorum.
    - Kes şunu, Raj. Gururumu hiçe sayıyorsun.
    - Mümkün olmayan birşeyi söylemeye nasıl cesaret edersin?
    - Neden mümkün değil, Kajal, neden?
  • - I wish you the best of luck.
    - Best of luck in... In what?
    - Sana iyi şanslar dilerim.
    - İyi şanslar... derken?

973 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024