go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 829 kişi  11 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

understand

understood, understood, understanding, understands
f. anlamak
  • I can understand the commercial need to transform an outlaw into an aristocrat.
    Bir kanunkaçağının bir aristokrata dönüştütülmesinin, ticari amacını anlıyorum.
  • You should have made more of an effort trying to understand Anna's thoughts, rather than being so concerned with mine.
    Benim düşüncelerimle bu kadar ilgilenmektense, Anna’nın düşüncelerini anlamak için daha çok çaba harcamalıydın.
  • Do you understand I'm in
    worse trouble than you are?
    Benim başım seninkinden daha büyük
    dertte, anlamıyor musun?
  • Perhaps he will understand there are other ways to solve disagreements than violence.
    Belki de anlaşmazlıkları çözmek için şiddetten ziyade başka yollar olduğunu anlayacaktır.
  • He told me some things about history that opened my eyes. Today I went to the university library and read some ancient texts...which have been undecipherable to living scholars.Suddenly, I could understand them.
    Bana tarihle ilgili birşeyler söyledi ve kafama takıldı. Bugün üniversite kütüphanesine gittim. Bugünkü hocalar için kodu çözülemez olan birkaç eski kitap okudum ve birden olanları çözdüm.
  • Look, Jake, I understand that you're excited
    Bak, Jake, heyecanlı olmanı anlıyorum.

  • Look, I understand your concerns, but it's not like that.
    Bak, endişelerini anlıyorum, ama olay böyle değil.

  • You're old enough to understand that your father didn't love you..
    Babanın seni sevmediğini anlayacak yaştasın.
  • You fail to understand the extent of your friend’s misery. He wants Scorpius to find us.
    Arkadaşının ıstırabının büyüklüğünü anlamayı başaramıyorsun. Kendisi, Scorpius’un bizi bulmasını istiyor.
  • I don't understand it, Tom.
    Anlayamıyorum, Tom.
  • I don't understand.
    Anlayamadım.

  • He'll understand that.
    Anlayacaktır.

  • I don't expect you to understand.
    Anlamanı beklemiyorum.

  • The one thing you must understand is that the agency doesn't trust you anymore. They're gonna kill you unless you do as I say.
    Anlaman gereken tek şey acentanın artık sana güvenmeyeceğidir. Söylediğim gibi yapmadıkça seni öldürecekler.
  • To understand is to perceive patterns.
    Isaiah Berlin
    Anlamak, kalıpları algılamaktır.
    Isaiah Berlin
  • We've been made to understand and to embrace the understanding that who we are is who we were.
    Anlamak ve kim olduğumuzun evvelce kim olduğumuz anlamına geldiği anlayışını benimsemek üzere yaratılmış bulunuyoruz.
  • I don't understand it. I told them to be here an hour ago.
    Anlamadım. Bir saat önce burada olmalarını söylemiştim.

  • Do you maggots understand that?
    Anladınız mı rezil herifler?
  • As I understand it, we're getting you ready to visit somebody at Sing-Sing.
    Anladığım üzre, seni Sing-Sang’te birisini ziyaret etmen için hazırlıyoruz.
  • I understand there's been some inappropriate behavior in the workplace.
    Anladığım kadarıyla, iş yerinde biraz uygunsuz davranışlar olmuş.


1,533 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024