En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
stopped,
stopped,
stopping,
stops
f. durmak, son vermek
i. durma, durak, nokta
ünl. dur  Come on. Will you stop it? Hadi. Kes şunu.
 - I have a bee in my bonnet over that cool new car I saw, and I can’t stop thinking about it.
Gördüğüm o çok güzel arabayı kafama taktım,düşünmeden edemiyorum. - George, stop worrying about this guy. It wasn't your fault.
George, bu adam hakkında endişelenmeyi kes. Senin hatan değildi.
- Learn from yesterday, live for today, hope for tomorrow. The important thing is not to stop questioning.
Albert Einstein
Geçmişten öğren, bugün için yaşa, yarın için umut et. Önemli olan, soru sormaktan vazgeçme.
Albert Einstein 01.10.2009 fx - ?eviren: tektas !- Been ten years since the last one.
You have to stop them at the beginning. En son olay on yıl önceydi.
Başından temizleyeceksin. - If I can help you stop this downward spiral
in your personal life, please let me know. Eğer hayatınızdaki bu çöküşü durdurmaya
yardım edebilirsem haber verin.
- Can we stop at the drug store?
Eczanede durabilir miyiz? - It makes you stop and wonder what is important in your life.
Durup hayatında kimin önemli olduğunu düşünmeni sağlıyor.
- Dude! Stop sniffing my genitals!
Dostum! Üreme organımı koklamayı bırak! - I shall stop suffering the whims of older women when someone more intriguing enters my world.
Daha etkileyici biri hayatıma girdiğinde yaşça büyük kadınların kaprislerini daha fazla çekmeyeceğim. 08.09.2009 alpha - ?eviren: nkiziltug !- You never stop talking.
Çok konuşuyorsun. - Guys, will you stop making noise. His car is coming into the garage.Laura, he's going to be pissed off that you copied his house keys.
Çocuklar, ses yapmayı kesin artık, arabası garaja yaklaşıyor. Laura, evinin anahtarlarından yaptırdığımızı çakacak! - Environmental groups say that the government is moving too slowly in the fight to stop pollution.
Çevreci gruplar, kirliliği durdurmak için yapılan mücadelede devletin çok yavaş hareket ettiğini söylüyorlar.
- Uncle Charlie said my life
shouldn't stop just 'cause
she's not around. Charlie amcam, sırf o burada değil diye
benim hayatımın durmaması gerektiğini söyledi. - It has stunted my vocabulary, and I just want my mom to stop fighting everyone
Bu, kelime dağarcığımı darmadağın etti, ve ben artık annemin herkesle kavga etmeyi kesmesini istiyorum. - This is just a stop sign.
Bu yalnızca bir engel. - I mean, I've gotta put a stop to this.
Bu işe bir son vermeliyim.
- Bluntschi, that's dangerous, stop it!
Bluntschi, o çok tehlikeli birşey, hemen bırak! - Try and stop me.
Biri beni durdursun.
- I just stop on the corner for pack of cigarettes.
Bir paket sigara almak için köşede durdum sadece. 26.08.2009 neslitukenmis !
916 c?mle
|
