go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1355 kişi  25 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

friend

i. arkadaş
  • Believe me yet a little, friend John.
    Yinede bana birazcık inan,arkadaşım John.
  • I signed that bill. I signed a dozen agriculture bills. Everyone knows I'm a friend of the farmer.
    Yasa tasarısını imzaladım. Bir düzine tarıma ait yasa tasarısını imzaladım. Çiftçinin yanında olduğumu herkes bilir.
  • A close friend.
    Yakın bir arkadaşımın.

  • When I had finished Van Helsing said, This has been a great day's work, friend Jonathan.
    Von Helsing'i bitirdiğimde,'bu büyük bir günün çalışması oldu' dedim.
  • My friend at the tax authorities had this grocer in for an audit.
    Vergi yönetimindeki arkadaşım bu bakkalı müzayedeye çıkardı.
  • I hope our little friend will catch the fish and we have something to eat tonight.
    Umarım küçük arkadaşımız balığı yakalar ve bizim de bu akşam yiyecek bir şeylerimiz olur.
  • Embarrass him in front
    of his only guy friend.
    Tek erkek arkadaşının
    önünde utandır çocuğu.
  • Hey, isn't that
    Chelsea's friend, Gail?
    Şu, Chelsea'nin arkadaşı
    Gail değil mi?
  • Um, l believe your friend Embry, is dead.
    Şey, galiba arkadaşın Embry ölmüş.
  • A friend of mine from the Statio knows these people who send children to families abroad.
    Statio’dan bir arkadaşım yurtdışındaki ailelere çocuk gönderen bu insanları tanıyor.
  • You're his friend.
    Sen onun dostusun.

  • You're her friend She's fainted.l had the worst nightmare
    Sen onun arkadaşısın. Bayıldı ve ben de hayatımın en kötü kabusunu yaşadım.
  • You are better than me, better than my friend John
    Sen benden ve arkadaşım John'dan daha iyisin.
  • My friend who pees sitting down
    but can also palm a basketball?
    Oturarak işeyen ama aynı zamanda
    turnike atabilen arkadaşım?
  • ...that if you move him out,
    our friend in Miami will go along.
    Onu atacak olursan,
    Miami'deki dostumuz yanında olacak.
  • Oh, Madam Mina, I know that the friend of that poor little girl must be good, but I had yet to learn? He finished his speech with a courtly bow.
    Oh,Madam Mina,o zavallı küçük kızın arkadaşının iyi olması gerektiğini biliyorum,sonunda öğrenmek zorunda kaldım,o,konuşmasını kibar bir selamla bitirdi.
  • Your son finally gets a friend,
    Oğlun sonunda bir
    arkadaş edinmişken,…
  • He looked at me and said, My friend John, when the corn is grown, even before it has ripened, while the milk of its mother earth is in him, and the sunshine has not yet begun to paint him with his gold, the husbandman he pull the ear and rub him between his rough hands, and blow away the green chaff, and say to you, 'Look! He's good corn, he will make a good crop when the time comes.'
    O bana baktı ve Arkadaşım John,buğday yetiştiğinde,hatta olgunlaşmadan önce,annesinin sütü toprak onun içindeyken ve güneş ışını onu henüz altın rengine boyamadan dedi,çiftçi başağı çeker ve onu kaba ellerinin arasında ovar ve yeşil samanı üfler ve sana 'Bak o iyi bir buğday,zamanı geldiğinde iyi bir ürün verecek' der..
  • I was hoping things would work out for her. She was a good friend.
    Mutlu olmasını istiyordum. Çünkü iyi bir arkadaşımdı.

  • A friend called Miura bought a new one, and resold this to me. It's a bargain.
    Miura adında bir arkadaş kendine yenisini aldı ve bunu bana sattı. Kelepir.

732 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024