go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1380 kişi  20 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

exactly

zf. tam olarak, kesin olarak
ünl. kesinlikle, aynen
  • Your face is never exactly the way I remembered it
    Yüzün hiç de hatırladığım gibi değil.
  • We know exactly where he is.
    Yerini biliyoruz.
  • You got to see the new Playboy. There's this girl in it and she looks exactly like Chris.
    Yeni Playboy' u gördün mü? İçinde bir kız var, aynı Chris' e benziyor.
  • The only way to live is to accept each minute as an unrepeatable miracle, which is exactly what it is: a miracle and unrepeatable.
    Storm Jameson
    Yaşamanın tek yolu her dakikanın tekrarlanmayan bir mucize olduğunu kabul etmektir, zaten olan da budur: bir mucize ve tekrarlanmayan.
  • That's exactly right.
    Tamamen doğru.

  • Not exactly.
    Tam sayılmaz.

  • Exactly the amount Whitney Ridder's
    boyfriend gave her to pay you off.
    Tam olarak Whitney Ridder'ın
    erkek arkadaşının sana
    ödemesi için ona verdiği miktar.

  • It's hard to say exactly.
    Tam olarak söylemesi zor.

  • I don't know exactly what happened then I must've fainted. But...the next thing I remember, the car was moving.
    Tam olarak neler olduğunu bilmiyorum ancak bayılmış olmalıyım. (Ayıldıktan sonra) hatırladığım tek şey, arabanın hareket ediyor olduğuydu.
  • What exactly did she do?
    Tam olarak ne yaptı?
  • What exactly did he say?
    Tam olarak ne dedi?
  • I wouldn't exactly say you were okay. I mean, I would say you were a disaster.
    Tam olarak makbul olduğunu söylemezdim. Demek istediğim, senin bir felaket olduğunu söylerdim.
  • He's not exactly the quicker picker upper.
    Tam olarak çabuk kavrayan biri değil.

  • What exactly do you have in mind?
    Tam olarak aklından ne geçiyor?

  • And that's exactly when you knew
    what you had to do to make her pay.
    Tam o sırada ona gününü göstermek
    için ne yapacağını biliyordun.

  • Well, you know, I was thinking, if things don't exactly work out.
    Şey, düşünüyordum da eğer işler tam olarak.yolunda gitmezse

  • I wouldn't exactly say you were okay. I mean, I would say you were a disaster. I mean, what is the point of your life?
    Senin tamamen normal olduğunu söyleyemem. Yani diyorum ki sen bir felakettin. Yani senin hayatının anlamı nedir?
  • What exactly are you implying? If you have evidence exonerating him,you have to use it.
    Sen tam olarak neyi ima ediyorsun? Eğer onu aklayacak delilin varsa bunu kullanmalısın.
  • It's exactly the same ice
    as the kind you have to pay for,
    Para verip de aldığın buzların
    aynısı onlar da.

  • The invasion of foreign ideals weaken our national purity in exactly the same way as the desire for money weakens the spirit of our people.
    Para arzusunun insanlarımızın manevi yönünü zayıflattığı gibi yabancı ideallerin istilası da halkımızın ulusal saflığını/birlikteliğini zayflatmaktadır.

518 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024