go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1226 kişi  10 Haz 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

by

zf. yakın
ed. yanında, yoluyla, kadar (süre)
ök. yan
  • -We were promised an increase by last year's negotiator.
    -I want to help, but I've see no written agreement.Without that, my hands are tied.
    -Geçen yılın temsilcisi tarafından artış için söz verilmişti.
    Yardım etmek isterim ama ben yazılı bir anlaşma görmedim. Bu olmadan elim kolum bağlı kalır.
  • -That's marriage. All we would be distant little by little.
    -That's boring, would man become like that?
    -Evlilik budur. Tek yaptığımız şey yavaş yavaş birbirimizden uzaklaşmak olacaktır.
    - Çok sıkıcı birşey, bir insan nasıl o hale gelebilir?
  • - Listen, I've got an idea, the plane lands somewhere else.
    - You want to hijack it?
    - Why not? If you're led by political motives, it could be done. It would work out.
    -Dinleyin, bir fikrim var, uçak başka bir yere iniyor.
    -Ne yani, uçağı kaçırmayı mı düşünüyorsun?
    -Neden olmasın? Siyasal gerekçeleriniz varsa, olabilir ve bu işe yarayabilir.
  • -I'm saying there's an unconscious influence.
    -Yeah, but all your ideas come from somewhere else, Mark.You can't make up an idea by yourself
    -Burada bilinçsiz bir etki olduğunu sanıyorum.
    -Evet ama tüm fikirlerin başka bir yerden geliyor, Mark. Kendi kendine bir fikir üretemezsin.
  • -When I leave, you will..
    -I'll make myself visible by the window,so it appears you're still here
    -Ayrıldığımda, sen…
    -Ben kendimi, pencerenin yanında görünür hale getireceğim, böylece sen hala buradaymışsın gibi olacak.
  • -You actually make money by dressing up like a woman.
    - Oh, sure. You can make a fine living in a pair of heels!
    -Aslında sadece bir kadın gibi giyinerek para kazanabilirsin.
    -Ooo, tabi. Bir çift topukla iyi bir hayat yaşayabilirsin!
  • -But I don't know where you want it .
    -Against the wall Push the armchair...put the desk by the window and it'll be perfect.
    -Ama onu nerede istediğini bilmiyorum.
    -Koltuğu duvara yasla, masayı cam kenarına koy ve böyle mükemmel olacak.
  • - He was a fair age, but what a horrible way to die.!
    - How do you mean?
    - He was on holiday in Wester Ross. Swimming, sucked to death by a shark.
    - Yaşı genç değildi ama ne kötü bir ölüm şekli!
    - Ne demek istiyorsun?
    - Wester Ross'da tatildeydi. Yüzerken bir köpek balığı tarafından emilerek ölmüş.
  • - Tomorrow will start investigating
    - Good! If he wants to investigate, he must open the jail for Adela!
    - Of course, sir!
    - By tomorrow night, Adela will be back in your hands!
    - Yarın soruşturma başlayacak.
    - İyi. Eğer soruşturmak istiyorsa, hapishaneyi Adela için açmalı.
    - Elbette, efendim.
    - Yarın akşama kadar, Adela elinizde olacak.
  • - I'll be glad to answer them.. one by one.
    - No further questions, sir. The court is closed.
    - He's a jolly good fellow. That nobody oan deny.
    - Yanıtlamaktan memnuniyet duyarım... teker teker.
    - Başka soru yok, fendim. Mahkeme kapanmıştır.
    - Çok iyi bir adam. Bunu kimse inkar edemez.
  • - And later we will celebrate with a glass of wine. When you guys finish, he'll die of poison. The poison is not in the wine. l'll glue it to the glass so when you pour the wine, no one will know of the trick. Around 15 minutes later he'll start to feel a little something. And that's when you leave the house through this door. l'll be waiting for you in the car. And we'll return to China by the same jet.
    - Ve sonra, bir bardak şarapla kutlayacağız. Siz bitirdiğinizde, zehirden ölecek. Zehir şarapta değil. Onu bardağa yapıştıracağım böylece sen şarabı döktüğünde, kimse hileyi anlamayacak. Yaklaşık 15 dakika sonra az bir şeyler hissetmeye başlayacak. Ve bu sırada sen bu kapıdan evden çıkacaksın. Seni arabada bekliyor olacağım. Ve aynı jetle Çin'e geri döneceğiz.
  • - What is your nationality? French? Belgian? British
    - Yeah.
    - Yes, what?
    - British.
    - What were you doing on the island?
    - Fishing.
    - You are aware the punishment for giving false testimony is death by hanging?
    - Uyruğun nedir? Fransız? Belçikalı? İngiliz?
    - Evet.
    - Evet ne?
    - İngiliz.
    - Adada ne yapıyordun?
    - Balık tutuyordum.
    - Yanlış ifade vermenin cezasının asılarak ölüm olduğundan haberdar mısın?
  • - I was Iistening to your phone conversation. She also knew by the time I decoded her anagram, she'd be halfway to Russia.
    - Telefon konuşmanı dinliyordum. Anagramını analiz edene dek, Rusya yolunu yarılamış olacağını o da biliyordu.
  • - You know exactly what i mean. In response to a motion by the defence, I'm granting an extension until june 30th.
    - This hearing is adjourned.
    - I'm sorry.
    - Tam olarak ne demek istediğimi biliyorsun. Savunmanın talebine cevaben, 30 Haziran'a kadar uzatma veriyoum.
    - Celse ertelendi.
    - Üzgünüm.
  • - How is taste connected to your sense of smell?
    - By losing your sense of smell your sense of taste is greatly affected and diminishes.
    - Tad'ın koku alma duyunuz ile bağlantısı nedir?
    - Koku alma duyunuzu kaybettiğinizde, tad alma duyunuz büyük ölçüde etkilenir ve azalır.
  • - Then he asked me to be his bride. And always be right by his side. I felt so happy. I almost cried. And then he kissed me.
    - Sonra bana evlenme teklif etti, her zaman yanında olmamı istediğini söyledi. Kendimi çok mutlu hissettim. Neredeyse ağlayacaktım. Ve sonra beni öptü.
  • - Hi, what are you two up to?
    - We're gonna go fishing. By a lake by Pittsville. We need four cheeseburgers to go.
    - Selam. Siz ikiniz neyin peşindesiniz?
    - Balığa gideceğiz. Pittsville yakınlarında bir göle. Dört adet paket çizburgere ihtiyacımız var.
  • - Treating you good?
    - Marvellous. How is Ringo, by the way?
    - His throat is so sore. He is living on jelly and ice-cream.
    - Sana iyi davranıyorlar mı?
    - Şahane. Ringo nasıl, bu arada?
    - Boğazı arıyor. Jöle ve dondurmayla yaşıyor.
  • - I'm supposed to send you some more, but first I have to buy 9 by 12 envelopes.
    - All we've got left is 10 by 13.
    - Sana biraz daha göndermem gerekiyor, ama önce dokuza on ikilik zarf almalıyım.
    - Bütün elimizde kalanlar on çarpı on üç boyutlu.
  • - I am not negative.
    - You just try to grab all the attention
    - I'm not negative...that's not negative. All I was doing... was welcoming somebody into the family.
    - Larry, we've been welcomed by you, thank you so much. Now would you please drink your milk, and shut the fuck up?
    - Sadece tüm dikkati üstüne çekmeye çalışıyorsun.
    - Negatif değilim. ... bu negatiflik değil. Tüm yaptığım... ailemize gelen birine hoş geldin demek.
    - Larry, bize hoşgeldin dedin, çok teşekkür ederiz. Şimdi lütfen sütünü içip sesini keser misin?

13,618 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024