go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 558 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

eat

ate, eaten, eating, eats
f. yemek
  • Here, eat a little something.
    Burada, biraz bir şey ye.
  • You know who's gonna eat this? Me, I gotta put on help - Help - Yeah. I can't handle the volume.
    Bunu kimin yiyeceğini biliyor musun? Ben, yardıma ihtiyacım var – Yardım – bu güçle başa çıkamıyorum.
  • A vegetarian is a person who won't eat anything that can have children.
    David Brenner
    Bir vejetaryen çocukları olabilen hiçbir şeyi yemeyen kişidir.
  • The university club said the
    only way I could eat dinner there
    Bir üniversite kulübü bana ne
    dedi biliyor musun? Oraya sadece..
  • I may never eat again.
    Bir daha asla
    yiyemeyebilirim.
  • Thousands of years, people have tried to have their cake and eat it too.
    Binlerce yıldır, insanlar bu ikisini yürütmeye çalıştılar.

  • You have to eat what I eat.
    Benim yediklerimi yemen gerekiyor.
  • I always liked chocolate ice cream,
    but my mother made us eat vanilla
    Ben çikolatalı dondurma severdim, ama
    annem hep vanilyalı alırdı...
  • Look, you wanna eat or not?
    Bak, yemek istiyor musun, istemiyor musun?
  • Meditate. I'll eat right.
    Ayrıca meditasyon. Doğru şekilde besleneceğim.

  • l never eat lunch and l never wear black gloves.
    Asla öğle yemeği yemem ve asla siyah eldiven takmam.
  • I never used to go out, or eat big meals or stay up late.
    Asla dışarı çıkmazdım veya büyük öğünler yemezdim veya geç kalkmazdım.

  • In the evening, she brought me special things to eat - An orange, or some grapes.
    Akşamları da bana yemem için özel şeyler getirdi, bir portakal ya da bir üzüm gibi.
  • Did you eat dinner?
    Akşam yemeği yedin mi?
  • So l'm starving. Where are we gonna eat?
    Açlıktan ölüyorum. Nerede yemek yiyelim?

  • - Where are you going?
    - We can eat on the water.
    - What's the matter? Are you scared?
    - Of what? How old is this thing anyway?
    - 1934.Who owns a wood boat anymore?
    -You must spend all your time fixing it up
    -Nereye gidiyorsun?
    -Su üzerinde yiyebiliriz yemeğimizi.
    -Sorun ne? Korkuyor musun?
    Ne korkutacak beni? Neyse, bu şey kaç yaşında?
    -1934. Artık iyi bir botu olan pek fazla insan yok.
    -Tüm zamanını onu tamir ederek geçiriyorsundur.
  • -Two cafe supremos.
    -Anything to eat
    -No, I seem to have lost my appetite.
    -I'll have a large piece of cheesecake.
    -İki kolombiya kahvesi.
    -Yemek için herhangi bir şey?
    -Hayır. İştahımı kaybetmiş gibiyim.
    -Ben büyük bir dilim peynirli kek alacağım.
  • -It was "fun". I had a "fun" time. I haven't ordered silverware in 6 months.
    -.Your customers eat with their toes?
    -Eğlenceliydi. Eğlenceli bir zaman geçirdim.6 aydır gümüş çatal bıçak takımı sipariş etmedim.
    -Müşterilerin ayaklarıyla mı yiyor yemeklerini?
  • - l will look through some books, drink some coffee and eat some apple pie that Kvetus has made.
    - May I hop, my dear colleague?...
    -Birkaç kitap inceşeyeceğim, kahve içeceğim ve Kvetus un yaptığı elmalı tarttan yiyeceğim
    -Zıplayabilir miyim? sevgili iş arkadaşlarım
  • - I don't really eat dessert. I'm dieting. - Yeah, I can't eat dessert either.
    -Ben aslında pek tatlı yemem. Diyetteyim. -Evet, ben de tatlı yiyemem.


594 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024