go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 422 kişi  29 Mar 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

deal

dealt, dealt, dealing, deals
f. uğraşmak, ele almak
i. davranış, alışveriş, anlaşma
ünl. oldu
  • He was 94. It's no big deal.
    Zaten 94 yaşındaydı
    büyütecek bir şey yok.
  • New neighbors, huh? What's the deal?
    Yeni komşular mı? Ne yapıyorlar?

  • I mean, really, what is the big deal?
    Yani, gerçekten, bu kadar büyütülecek ne var ki?

  • You can be an alarmist, or you can
    try to deal specifically with each child.
    Ya panik yaratan biri olusunuz, ya da özellikle
    çocuklarla anlaşmayı deneyen biri olursunuz.
  • Is Ted Danson's deal standard?
    Ted Danson'ın anlaşması standart mıydı?

  • Okay,it's a deal.
    Tamam, anlaştık.

  • course,I've learned to deal with
    that pain, but that's my choice.
    Tabii ki, ben o ağrıyla yaşamayı
    öğrenirdim, ama bu benim seçimim.
  • Now you know how to deal with Southerners.
    Şimdi Güneyliler'e nasıl davranacağını biliyorsun.
  • What's the big deal? I told you how to handle it.
    Sorun nedir? Nasıl başa çıkacağını anlatmıştım.

  • I was able to come up with a fairly effective card-counting technique. You know how to deal a hand of blackjack?
    Son derece etkili bir kart sayma tekniği geliştirdim. Blackjack eli nasıl dağıtılır bilir misin?
  • l´d like to interest you in a deal requirin certain aerial activity to install equipment.
    Sizinle ekipmanı yerleştirmek üzere gereken hava faaliyetlerinde bulunmak istiyorum.
  • He said that you and Roth
    were in on a big deal together.
    Senin Roth ile büyük bir anlaşma
    yaptığını söyledi.
  • It's no big deal for you.
    Senin için önemli birşey değildir.
  • I care a great deal about you.
    Sana söylemek istediğim
    güzel şeyler var.
  • Alright, fine, let's just deal with this, ok ?
    Peki, olsun hadi bununla yüzleşelim, tamam mı?
  • All right, here's the deal.
    Pekala, anlaşma şu:
  • To set an example, your mother's a kind, generous woman.She's a dutiful wife, she's...borne a great deal without complaint.
    Örnek vermek gerekirse, annen nazik, cömert bir kadın. Sorumluluklarının bilincinde ve huysuzluk etmeyen bir eş.
  • Quit making such
    a big deal out of it.
    Olayı büyütmeyi bırak.
  • He said he wanted to deal only with me.
    O sadece benim onunla ilgilenmemi istiyor.
  • Why does everyone make such a big deal about the Kennedys?
    Neden herkes Kennedy'leri bu kadar büyük bir sorun haline getiriyor?


1,024 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024