go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 798 kişi  08 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

control

controlled, controlled, controlling, controls
f. kontrol etmek
i. kontrol, güç
  • Now freeze image Diaz just stol the mind control software The global implication of this theft are enormous, and our government wants these disks back in safe hands.
    Halihazırda donuk suratlı Diaz zihin kontrol yazılımını çalmıştı, bu hırsızlığın küresel sonuçları muazzam olduğundan, hükümetimiz disklerin güven altına alınmasını istemektedir.
  • I'm asking that if he turns out to have power like Akira's like you said will we be able to control it?
    Eğer dediğin gibi onda Akira’nınki gibi güç varsa biz onu kontrol altına tutabilecek miyiz? diye soruyorum.
  • Be aware. Don't let your anxiety control you. Go to work. Go to school.
    Dikkatli ol. Endişenin seni kontrol etmesine izin verme. İşe git. Okula git.
  • I mean, police don't use them for, you know, crowd control.
    Demek istediğim polis bile kullanmıyor onları.

  • I don't think you'll
    have any control over it.
    Bunu kontrol edebileceğini
    sanmıyorum.
  • The heat in this cockpit is getting unbearable. You can fry an egg on this control panel.
    Bu kokpitteki sıcaklık dayanılmaz bir hal alıyor. Bu kontrol panelinin üzerinde yumurta bile pişirebilirsin.
  • It promotes the will to kill within a person and affects one's ability to control one's own thoughts
    Bu bir insanın içindeki öldürme duygusunu teşvik eder ve kendi düşüncelerini kontrol etme yeteneğini etkiler.

  • lf you'd been in my position you probably wouldn't have been able to control yourself, either.
    Benim yerimde olsaydın belki de sen de kendini kontrol edemezdin.
  • Astronaut Phil Strongarm is speaking to Mission Control in Houston.
    Astronot Phil Strongarm Houston’daki Görev Denetimi’yle konuşuyor.

  • In his car there’s a climate control system, a CD player, a VCR, a phone, and a fax machine.
    Arabasında bir klima kontrol sistemi, bir CD çalar, bir VCR, bir telefon ve bir faks makinesi var.

  • They control over 50%
    of the U.S. Market.
    A.B.D. pazarının %50'sinden fazlası
    ellerinde.
  • They can't resist. I want to control it
    as a business, keep it respectable.
    ...karşı koyamazlar. Bunu saygın bir iş
    olarak kontrol etmek isterim.
  • -How do you control the oscillation of the quartz?
    -It's the difference between the output of the generator signals.
    -Kuvarsın titrşimini nasıl kontrol ediyorsun?
    -Jeneratör sinyallerinin çıktıları arasındaki farkla.
  • But when I saw the photos.. I can't...help I'm afraid I will loss control some day.I'm afraid I'll kill somebody one day.
    -Don't be silly!
    -Ama fotoğrafları gördüğümde.. dayanamıyorum...Korkarım ki bir gün kontrolümü kaybedeceğim ve bir gün birini öldürmekten çekiniyorum.
    -Aptallaşma.
  • - They were experimenting with the mind control prototype.
    - Have they got it to work yet?
    - I don't know.
    - Zihin kontrol prototipi ile deney yapıyorlardı.
    - Sonunda onu çalıştırabildiler mi?
    - Bilmiyorum.
  • - Long ago there were people who tried to gain control of that power. But they failed and it triggered the fall of Tokyo.
    - Uzun zaman önce bu gücü kontrol altına almaya çalışan insanlar oldu. Ama başarısız oldular ve bu Tokyo'nun düşüşünü tetikledi.
  • - That's what Tetsuo's doing.
    - You're saying he has that kind of energy?!
    - A long time ago, there were people who tried to control that power.
    - Tetsuo’nun yaptığı şey bu.
    - Onun bu tür enerjiye sahip olduğunu mu söylüyorsun?!
    - Uzun zaman önce, bu gücü kontrol etmeyi deneyen insanlar vardı.
  • - Just clam down, tell me slowly. Please tell me..
    - I really don't want to hurt them. But when I saw the photos...I can't...help. I'm afraid I will lose control some day.
    - Sadece sakin ol, yavaşça söyle bana. Lütfen söyle bana.
    - Gerçekten onları incitmek istemiyorum. Ama fotoğrafları gördüğüm zaman... Ben... elimde değil. Korkarım bir gün kontrolümü kaybedeceğim.
  • - I can't control her, Mikey.
    - You're my brother, don't apologise.
    - Onu kontrol edemiyorum.
    - Sen ağabeyimsin, özür dileme.
  • - The heat in this cockpitis getting unbearable. You can fry an egg on this control panel.
    - Bu kokpitteki sıcaklık dayanılmaz olmaya başladı. Kontrol panelinin üzerinde yumurta kızartabilirsin neredeyse.

728 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024