go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1051 kişi  20 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

brought

brought, brought, bringing, brings
[bring] f. getirmek; vermek (ceza), kazandırmak, neden olmak; razı etmek, ikna etmek
  • l have caught an illegal immigrant . He's brought a dozen of.. illegal immigrated chickenswhich are not yet inspected.
    Yasadışı bir göçmen yakaladım. Buraya yasadışı yollarla sokulmuş bir düzine tavuk getirmiş.
  • What about you? You brought up the pony.
    Ya sen? Midilli konusunu sen açtın.

  • He has brought a holy fool with him from Vladimir. A mute girl .Now they are silent together.
    Vladimir'den oldukça aptal birisini getirdi. Sessiz bir kız.Şimdi beraber sessiz duruyorlar.
  • A famous detective was brought in from Boston. He could find no clues.
    Ünlü bir detektif Boston'dan getirilmiş. Ama o hiçbir iz bulamamış.
  • Forget it It's not over yet.We don't know who brought charges against who yet.
    Unut bunu. Henüz bitmedi. Bu sorumlulukları sana kimin yüklediğini bilmiyoruz henüz.
  • I hope you brought the magic
    wand you wrote this with.
    Umarım bunu yazdığın sihirli
    değneği de getirmişsindir.
  • The aeroplane and radio have brought us closer.
    Uçaklar ve radyo insanları bizi birbirimize daha da yaklaştırdı.
  • I brought you some fresh fruit and water.
    That's very nice of you, Sarah.
    Size taze meyve su getirdim.
    Çok naziksin, Sarah.
  • You brought another man
    into your bed,
    Sen kendi yatağına, onun evine başka
    bir adam soktun, ...
  • Just a taxi driver, Miss Harrington. You left your award in his cab, and he brought it back.
    Sadece taksi şoförü Bayan Harrington. Ödülünüzü onun arabasında bırakmışsınız, kendisi de onu geri getirdi.
  • You went to Roussel to drink. By entering the door you've brought trouble but you too will be unhappy.
    Roussel'e içmeye gittin. Kapıdan girdiğinde sıkıntı getirdin ama sen de mutsuz olacaksın.
  • Reagan brought them back to his house, where his mother invited them to stay the night and have breakfast the next morning.
    Reagan, gece konaklamaları ve ertesi sabah kahvaltı etmeleri için annesinin davet ettiği insanları evine götürdü.
  • They took them, threw the in the dirt and beat me up.l brought some of them back.
    Onlar diğerleri götürdüler, çamura attılar ve beni dövdüler. Onlardan bazılarını getirdim.
  • The ones that crossed the ocean.. that brought with us to America.. the villages of Russia and Lithuania.And how we struggled...and how we fought...for the family...for the Jewish home
    Okyanusu geçip bizimle Amerika’ya getirilenler..Rusya ve Letonya’nın köyleri. Nasıl mücadele ettik ve nasıl çarpıştık ailelerimiz için…Yahudi evleri için.
  • The ones that crossed the ocean...that brought with us to America...
    Okyanusu geçip bizimle Amerika’ya getirilenler…
  • He didn't endanger anybody You did! All of you. You"re a fine bunch of officers.You said yourself, he cracked.I'm glad you brought that up,because that's a very pretty point.
    O kimseyi tehlikeye atmadı.Sizler attınız!Hepiniz.Sizler bir grup subaysınız. Kendinizde söylüyorsunuz, darbe alan o. Bu konuyu gündeme getirmenize sevindim, çünkü bu oldukça önemli bir nokta.
  • These two boys were brought to trial.
    O iki oğlan adaletin huzuruna çıkarıldı.
  • He was dead, Lazarus.. and Jesus breathed life into him.He brought him back from death.
    Lazarus, o ölüydü ve Hz.İsa ona hayat üfledi.O onu ölümden geri getirmişti.
  • When the villager learned that he had brought the monster back to life they blew up the dam.
    Köylü o canavar yeniden hayata getirdiğini anladığında onlar barajı patlattılar.
  • I don`t know which one do your prefer, dark green or light green. So, I brought both of them.
    Koyu mu yoksa açık mı yeşil seversin bilemedim. Ben de her ikisinden aldım.

759 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024