go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1259 kişi  28 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

visit

visited, visited, visiting, visits
f. ziyaret etmek
i. ziyaret
  • And this morning, very early...I went to visit the grave of your grandmother Adelaida.
    Ve bu sabah çok erken vakit, büyük anneniz Adelaida’nın mezarını ziyarete gittim.
  • It is an important part of our nation’s history, and more than 100,000 people visit it every year.
    Ulusumuzun önemli bir parçasıdır ve her yıl 100.000’den fazla kişi ziyaret eder.

  • I went to visit the grave of your grandmother Adelaida.
    Senin dedenin kabrini ziyarete gittim, Adelaida.
  • I think it's time that you paid Randy
    Thornton another visit downstate.
    Sanırım Randy Thornton'u bir kere
    daha ziyaret etme vakti geldi.

  • We used to go there about once a week and visit all the departments.
    Oraya haftada bir kez giderdik ve bütün departmanı dolaşırdık.
  • I'll visit him soon.
    Onu yakında ziyaret ederim.
  • Wouldn't it be a good deed to visit him once a week?
    Onu haftada bir ziyaret etmek iyi bir hareket olmaz mı?
  • A brief visit to Nepal started my insatiable love for Asian art.
    Richard Ernst
    Nepal'e kısa bir ziyaret, Asya sanatına karşı doymak bilmez aşkımı başlattı.
  • What's the nature of your visit to Naples?
    Napoli’yi ziyaretinin amacı ne?
  • Want to see something funny? You go visit John Bender
    Komik bir şeyle mi görmek istiyorsun? Git ve John Bender’i ziyaret et.
  • The sad fact is that, like any island dweller......from time to time I had to visit the mainland.
    İşin üzücü tarafı, adada yaşayan herkes gibi, zaman zaman anakarayı ziyaret etmek zorunda kalıyorum.
  • Anyway, I suppose
    your visit is premature.
    Her neyse, sanırım ziyaretin
    prematüre (zamanından erken) oldu.
  • Yeah. I say we pay him a second visit.
    Evet. Ben derim ki onu bir kez daha ziyaret edelim.

  • She used to visit the lobby a lot.
    Eskiden lobiyi sıkça ziyaret edermiş.

  • A woman would rather visit her own grave than the place where she has been young and beautiful after she is aged and ugly.
    Thomas Hardy
    Bir kadının yaşlanıp çirkinleştikten sonra genç ve güzel olduğu yeri ziyaret etmesindense kendi mezarını ziyaret etmesi daha iyidir.
  • Maybe I'll visit my mother.
    Belki annemi ziyaret ederim.

  • I sometimes visit them, and they sometimes visit me.
    Bazen ben onları ziyaret ederim ve bazen onlar beni ziyaret eder.

  • My friend is a missionary and on his last visit abroad brought back with him the chief of a famous tribe.
    Arkadaşım bir misyonerdir ve en son yurtdışına gittiğinde ünlü bir kabilenin reisini getirmişti.
  • As I understand it, we're getting you ready to visit somebody at Sing-Sing.
    Anladığım üzre, seni Sing-Sang’te birisini ziyaret etmen için hazırlıyoruz.
  • But now I'm getting that spiritual motivation to visit Africa.
    Dennis Brown
    Ama artık Afrika'yı ziyaret etmek için bu ruhani motivasyonu alıyorum.

190 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024