go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 642 kişi  29 Mar 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » believed

believed

believed, believed, beliving, believes
[believe] f. inanmak, güvenmek, inancı olmak
  • And I believed him.
    Ve ben de inanmıştım.
  • I believed in all good faith that she should return to him.
    Tüm iyi niyetimle, ona geri dönmesi gerektiğine inanmıştım.
  • And you believed her?
    Sen de ona inandın mı?

  • What can I say? She believed me.
    Ne söyleyebilirim ki? Bana inandı.

  • You believed that I believe nothing but the evidence. The girl did kill herself. You weren't sure about that.
    Deliller haricinde hiçbir şeye inanmadığıma inanıyordun. Kız gerçekten kendini öldürdü. Bundan emin değildin.
  • I believed that then...
    and I believe that now.
    Buna o zaman da inanıyordum,...
    şimdi de inanıyorum.
  • I've never believed in beating education into someone.
    Birinin kafasına zorla bilgi sokulabileceğine asla inanmadım.
  • I'm talking about a normal human being who believed in an ideal,and who believed that injustice could be overcome.Please, don't leave here before you've asked yourself.
    Bir ideale inanan,haksızlığın üstesinden gelinebileceğine inanan sıradan bir insandan bahsediyorum burada. Lütfen kendinize bunu sormadan önce burdan ayrılmayın.
  • In a sense i believed that somewhere deep inside ...I believed that life could be wonderful.
    Bir bakıma gönlümün en derinlerde inanırdım ki... Hayatın harika olabileceğine inanırdım.
  • And I believed her.
    Ben de ona inandım.

  • You believed all along they were evil. This whole past year I've felt myself withdrawing from people just like you do, Macon.
    Başından beri onların kötü olduklarına inanıyordun. Bu geçen bütün yıl, kendimi tıpkı senin yaptığın gibi insanlardan çekiniyor hissettim Macon.
  • She claimed the opposite and the culture vultures believed her.
    -Where did you get that from?The culture vultures.
    - You see. They're blind.Actors are stupid,dishonest and vain.
    -Aksini iddia etti ve sanat meraklıları ona inandılar.
    -Nereden buldun bunu? – sanat meraklıları –
    -Anlıyor musun, onlar körler. Aktörler aptal, dürüst değiller ve boşlar.
  • -’’You would be a great Soldier of Christ.’’ he said.
    And I believed him. It became my ambition. My country was in the middle of a war
    -"İsanın ulu askeri olacaksın"dedi.
    Ve ben ona inandım. Bu benim temel amacım oldu. (Çünkü) Memleketim savaşın ortasındaydı.
  • - A typhoon is an extreme hazard but the ship was riding well. Lt. Mary K. went into a panic. He believed only he could save the ship.
    - Tayfun büyük bir tehlike ama gemi iyi gidiyordu. Teğmen Mary K. paniğe yakalandı. Sadec gemiyi kurtrabileceğini sandı.
  • - And you believed her?
    - Yes, I did.
    - Ona inandın mı?
    - Evet inandım.

  • - So why not believe him?
    - We weren't in the same group, but everybody believed him.
    - Neden ona inanmayalım?
    - Biz onunla aynı gurupta değildik bile. Ama herkes ona inandı.
  • A 10-month-old baby boy was believed to have starved to death in north-west London despite being monitored by doctors and social workers.
  • A baby who was found abandoned in a cathedral in Ireland is believed to be a missing child from Nottinghamshire.
  • A Filipino militant wanted by the US is believed killed in a drone strike in Pakistan near the Afghan border, officials say.
  • A man who lived a long time ago believed that he could read the future in the stars.

368 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024