Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• vigilance: ihtiyat , dikkatli olma
• vigilant: uyanık, açıkgöz, ihtiyatlı, tetikte
• vignette: süs çizmek skeç, kitap süsü, etrafı silinmiş fotoğraf
• vincible: yenilebilir (rakip), mağlup edilebilir
• vindicate: korumak, hakkını korumak, hıncını almak, intikamını almak, savunmak, temize çıkarmak, haklı çıkarmak
• vindicative: s. intikamcı
• vindicatory: koruyan, öç alan
• vinery: i. üzüm serası, asma serası
• viol:
• viola: viyola, hercai menekşe
• violation: bozma, ihlâl etme, riayet etmeme, tutmama, yerine getirmeme, tecâvüz etme, saygısızlık etme, kutsallığını bozma
• violator: bozan kimse, ihlâl eden kimse, sözünü tutmayan, tecâvüzcü
• violoncello: viyolonsel
• virago: cadaloz, şirret, şirret kadın, eli maşalı kadın, kadın savaşçı
• virile:
• virtu: güzel sanat, güzel sanatlar sevgisi, güzel sanat eserleri
• virtual: gerçek, asıl, gerçek kuvveti olan, sanal
• virtuoso: virtüoz, üstât, güzel sanatlar meraklısı kimse
• virulence: zehirlilik, öldürücülük, kin, düşmanlık, şiddet, keskinlik
• virulent: kuvvetli, öldürücü, düşmanca, kin dolu, şiddetli, çabuk ilerleyen
• visage: yüz, çehre, sima
• viscount: vikont
• vista: silsile/manzara
• visual: görme, görüş, görsel, optik, görülebilir taslak, kroki, görsel araç
• visualize: (amer.) gözünde canlandırmak, gözünün önüne getirmek
• vitality: yaşama gücü, dayanma gücü, güç, can, dirilik
• vitalize: (amer.) canlandırmak, hayat vermek, diriltmek, güç vermek
• vitiate: bozmak, berbat etmek, kirletmek, etkisini azaltmak, geçersiz kılmak, saptırmak
• vituperable:
• vivacity: neşe, canlılık
• vivify: canlandırmak, neşelendirmek, güçlendirmek, hayat vermek
• vivisection: denek hayvanı üzerinde yapılan deney, canlı hayvanı deneysel amaçla ameliyat etme
• vocable: sözcük, kelime, söz
• vocative: ismin hitap haline ait, seslenme ile ilgili vokatif, seslenme durumu
• vociferance:
• vociferate: bağırıp çağırmak, gürültü etmek
• vociferous: bağırıp çağıran, gürültülü, sesli
• vogue:
• volant: uçan, uçabilen, çevik
• volatile: uçucu, buharlaşan, geçici, gelgeç, havai, dönek
• volition: rıza, irade
• volitive: irade ile ilgili, iradeye ait, istem belirten
• voluble: akıcı, akıcı konuşan, konuşkan, dilli, geveze, çenebaz, sarmaşık
• voluptuous: seks düşkünü, şehvetli, cinsel istek uyandıran, zevk düşkünü, lüks
• voracious: obur, açgözlü, istekli, hırslı
• vortex: girdap, anafor, burgaç, merkez çevresinde dönme
• votary: kendini adamış kimse, ateşli taraftar
• votive: adak
• vulgarity: kaba söz /adilik, bayağılık; görgüsüzlük
• vulnerable: s. kolay incinir, savunmasız, eğilimli