Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• variant: varyant, başka biçim değişik, farklı, değişken
• variation: varyasyon, çeşitleme, çeşitlilik, değişim, fark, değişme derecesi, manyetik sapma
• variegate: renklendirmek, rengârenk yapmak
• vassal: vasal, derbeyine bağlı kimse, kul, uyruk, hizmetli köle gibi, vasal
• vaudeville: vodvil, taşlamalı güldürü
• vegetal: bitkisel, nebati
• vegetarian: vejetaryen, sebzelerde yaşayan vejetaryen kimse
• vegetate: bitmek (ot vs.), büyümek [bot.], ot gibi yaşamak
• vegetation: bitkiler, bitki örtüsü, ot gibi yaşama, tümör, ur
• vegetative: bitkisel, bitki gibi, istem dışı çalışan, bitkisel hayatta olan
• vehement: ateşli, coşkulu, hararetli, şiddetli, sert, öfkeli
• velocity: hız ,sürat
• velvety: kadife gibi
• venal: rüşvet alan, yiyici
• vendible: satılabilir
• vendition:
• vendor: satıcı /tedarikçi/bayi
• veneer: kaplamak, döşemek, yaldızlamak, sırlamak, cilalamak, örtbas etmek kaplama tahtası, gösteriş, cila, yaldız
• venerable: muhterem, saygıdeğer, kutsal, mübarek
• venerate: hürmet etmek, saygı göstermek, tapmak
• venereal: zührevi, cinsel
• venial: affedilir, bağışlanır
• venison: av eti, geyik eti
• venom: yılan zehiri, akrep zehiri, zehir, kin, düşmanlık
• venous: toplardamara ait, kirli (kan), damarlı
• veracious: doğru sözlü, gerçek, gerçeğe uygun
• veracity: doğruluk, dürüstlük, doğruculuk, gerçeklik, gerçek
• verbatim: harfi harfine, kelimesi kelimesine kelimesi kelimesine anlatım sözlü, kelimesi kelimesine yapılmış
• verbiage: laf kalabalığı, şişirme
• verbose: gereksiz sözlerle dolu, ağzı kalabalık, lâfebesi
• verdant: yeşil, toy, tecrübesiz
• verification: doğrulama, soruşturma, tahkik, tetkik
• verify: doğrulamak, kanıtlamak, soruşturmak, onaylamak, gerçekleştirmek
• verily: gerçekte, doğrusu, aslında
• verity:
• vermin:
• vernacular: argo, lehçe, şive, konuşma dili anadile ait, yerel dille yazılan, argo, yerel, bölgesel
• vernal: ilkbahar ile ilgili
• versatile: çok yönlü, dönek, becerikli, değişken
• version: versiyon, sürüm
• vertex: tepe, doruk, zirve, başucu, başın tepesi
• vertical: i. dikey çizgi, dikey düzlem s. dikey, düşey
• vertigo: baş dönmesi
• vestige: iz, eser, zerre, dumura uğrayan organın kalıntısı
• vestment: resmi elbise, papaz elbisesi, cüppe, kisve
• veto: f. veto etmek i. veto, ret
• vicarious: başkası için yapılan, vekâleten yapılan
• viceroy: genel vali
• vicissitude: değişiklik, değişme
• vie: