Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• redound: f. arttırmak, yararı olmak, kazandırmak, iyi etkilemek, sonuçlanmak, gerilemek
• redress: f. telâfi etmek, düzeltmek, onarmak, karşılamak (zarar) i. çare, çözüm, telâfi, ödeme, tazminat
• reducible: s. indirilebilir, azaltılır, indirgenir, dönüştürülebilir
• redundance: i. gereğinden fazla olma, gereksiz çokluk, ihtiyaç fazlası oluş, laf kalabalığı, yazıdaki tekrar oranı
• redundant: s. ihtiyaç fazlası, gereğinden fazla, lüzumsuz, işten çıkarılmış, gereksiz, anlama katkısı olmayan, lâf kalabalığı olan
• reestablish: yeniden kur
• refer: f. sevketmek, kastetmek
• referable: s. gönderilebilir, sevkedilebilir, atfedilebilir, başvurulabilir, bakılabilir, yararlanılabilir (sözlük vb.)
• referee: f. hakemlik etmek i. hakem, bilirkişi
• referrer:
• refinery: i. rafineri, arıtma yeri, kal ocağı
• reflectible:
• reflection: i. hayal, yansıma, akis, yansıyan görüntü, yankı, aksetme, etki, ayıplama, kusur bulma, derin düşünce, refleks
• reflector: i. reflektör, ayna, yansıtıcı, aynalı teleskop, projektör
• reflexible: s. yansıyabilir
• reform: f. reform yapmak, devrim yapmak, düzeltmek, ıslah etmek, düzelmek, adam olmak, tekrar kurmak, yeniden düzenlemek, yeniden biçimlendirmek, tekrar sıraya koymak (askerler) i. devrim, ıslah, reform, yenilik, yeniden düzenleme, yeniden kurma
• reformer: i. devrimci, düzelten kimse, reformcu, yenilikçi, ıslahatçı
• refract: f. kırmak (ışın), kırıp yansıtmak
• refractory: s. inatçı, aksi, ısıya dayanıklı, kolay işlenemez, dayanıklı, tedavisi güç
• refragable:
• refringency:
• refringent:
• refusal: i. red, ret, olumsuz cevap, reddetme, kabul etmeme, ayrıcalık, inkâr, rüçhan hakkı, ilk seçme hakkı
• refute: f. çürütmek, aksini ispatlamak, yalanlamak, reddetmek, yanlışlığını kanıtlamak
• regale: f. ağırlamak, ziyafet çekmek, hoşça vakit geçirtmek, eğlendirmek, keyfine bakmak, zevk ve sefa içinde yaşamak, mest olmak
• regalia: i. krallık sembolleri, farmasonluk simgeleri, kurumsal işaretler, rütbe sembolleri, göz alıcı kıyafet
• regality:
• regenerate: f. yeniden can vermek, hayat vermek, canlandırmak, yeniden oluşmak, düzeltmek, rejenere etmek, yenilenmek s. yenilenmiş, düzelmiş, tazelenmiş
• regent: i. kral naibi, naip, saltanat vekili, üniversite yönetim kurulu üyesi
• regicide: i. kral katili, kralı öldürme
• regime: i. rejim, yönetim şekli, düzen, sistem, diyet
• regimen: i. rejim, diyet, perhiz, idare, sözcükler arası yapısal etkileşim
• regiment: f. alay haline getirmek, gruplaştırmak, sistematik olarak düzene sokmak, disiplin altına almak i. alay, sürü, kalabalık
• regnant: s. saltanat süren, hükmeden, yönetimdeki, egemen, geçerli, yaygın
• regress: f. geri çekilmek, geri gitmek, gerilemek, dönmek i. geri çekilme, gerileme, geri gitme, dönüş, ricat
• regretful: s. pişman, üzgün, müteessir
• rehabilitate: f. rehabilite etmek, iyileştirmek, sağlığına kavuşturmak, eski haline döndürmek, iade etmek (hak), itibarını iade etmek, hakları geri vermek, tamir etmek
• reign: f. hüküm sürmek, saltanat sürmek, egemen olmak i. hükümdarlık, saltanat, saltanat dönemi, egemenlik
• reimburse: f. geri ödemek, zararını karşılamak, masraflarını karşılamak, tazminat vermek
• rein: i. dizgin, idare, kontrol, dizginleme
• reinstate: f. haklarını iade etmek, görevine geri vermek, eski görevine vermek, eski durumuna getirmek, yeniden kurmak
• reiterate: f. tekrarlamak, yeniden yapmak, defalarca söylemek
• rejoin: f. kavuşmak, cevabı yapıştırmak, cevaba cevapla karşılık vermek, yeniden katılmak
• rejuvenate: f. gençleştirmek, yenilemek
• rejuvenescence: i. gençleşme, hücre yenilenmesi, gençleştirme
• relapse: f. tekrar kötüleşmek, tekrarlamak, depreşmek, nüksetmek, yeniden suç işlemek
• relegate: f. göndermek, indirmek, sürmek, sürgün etmek, küme düşürmek, yerinden etmek
• relent: f. yumuşamak, acımak, merhamet etmek, insafa gelmek
• relevant: s. konu ile ilgili, amaca uygun
• reliance: i. güven, inanç, itimat, emniyet