Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• henchman: i. çıkarcı tip, çıkarcı yandaş, sağ kol, uşak, yardımcı, sadık yardımcı
• henpeck:
• heptagon: i. yedigen
• heptarchy: i. yedi kişilik hükümet, yedi krallık
• herbaceous: s. otsu, ot
• herbarium: i. bitki koleksiyonu, bitki müzesi
• herbivorous: s. otobur, otçul
• hereditary: s. kalıtsal, ırsi, intikal eden
• heredity: i. kalıtım, soyaçekim, ırsiyet, soydan geçen özellik
• heresy: i. sapıklık, sapınç, aykırı düşünce
• heretic: i. kâfir, geleneklere ters kimse
• heritage: i. miras, kalıtım
• hernia: i. fıtık
• hesitancy: i. tereddüd, duraksama, kararsızlık
• hesitant: s. tereddüdlü, duraksayan, mızmız, kararsız, kuşkulu
• hesitation: i. tereddüd, çekinme, duraksama, takılma
• heterodox: s. aykırı, düzene karşı, inançlara karşı
• heterogeneity: i. farklı olma
• heterogeneous: s. heterojen, ayrı cinsten, farklı yapıda
• heteromorphic:
• hexagon: i. altıgen
• hexangular:
• hexapod:
• hiatus: i. boşluk, aralık, yarık, kesintili ünsüz
• hibernal: s. kışa ait
• hibernian: s. İrlandalı, İrlanda'ya ait i. İrlandalı
• hideous: s. çirkin, iğrenç, korkunç
• hilarious: s. şamatalı, neşeli, eğlendirici, gürültülü
• hillock: i. tümsek, tepecik
• hinder: f. engel olmak, alıkoymak, aksatmak, engellemek, aksamak, sonraya kalmak s. arkadaki, daha arkadaki
• hindmost: s. en arkadaki, sondaki
• hindrance: i. engel, mani, engelleme, önleme, ayak bağı
• hirsute: s. kıllı, tüylü, saçlı, diken diken
• hoard: f. toplamak, istif etmek, stoklamak, aklında tutmak i. toplu haldeki mal, istif, stok, define
• hoarse: s. kısık, boğuk, boğuk sesli, kısık sesli, çatlak
• homage: i. egemenliğini kabul etme, bağlılık, hürmet, saygı
• homogeneity: i. homojenlik
• homogeneous: s. homojen, aynı yapılı olan, türdeş
• homologous: s. benzer, türdeş, homolog
• homonym: i. eşsesli sözcük, sesteş, homonim
• homophone: i. eşsesli sözcük, sesteş sözcük
• honorarium: i. ücret, hizmet karşılığı ödenen ücret
• hoodwink: f. gözlerini bağlamak, göz boyamak, aldatmak, oyuna getirmek, gizlemek
• horde: f. göçebe ve ilkel yaşmak, toplanmak, kalabalık yapmak, izdiham yaratmak i. horda, göçebe yağmacı topluluk, kalabalık, sürü
• hosiery: i. çorap, çorap fabrikası, çoraplar, tuhafiye, çorapçılık
• hospitable: s. konuksever, misafirperver, ılımlı, açık, açık fikirli
• hospitality: i. konukseverlik, misafirperverlik
• hostility: i. düşmanlık, karşıtlık, muhalefet, kin
• huckster: f. işportacılık yapmak, pazarlık etmek i. işportacı, seyyar satıcı, güvenilmez satıcı, paragöz tip, madrabaz, reklâmcı
• humane: s. insancıl, hümanist, iyiliksever, yufka yürekli