Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• fungible: s. karşılanabilir, geri ödenebilir
• fungous: s. mantar, mantarsı, çok gözenekli
• fungus: i. mantar, mantar hastalığı, sakal
• furbish: f. parlatmak, silmek, cilalamak, pırıl pırıl yapmak
• furlong: i. milin sekizde biri
• furlough: f. sıla izni vermek i. izin, sıla izni
• furrier: i. kürkçü, kürkçü dükkânı
• further: f. ilerletmek s. ileriki zf. daha ileri
• furtherance: i. yardım, ilerletme
• furtive: s. sinsi, kaçamak, kaçamaklı, kaçak, hırsızlama, gizli
• fuse: f. eritmek, kaynaştırmak i. sigorta, fitil
• fusible: s. eriyebilir, atabilir
• futile: s. boş, nafile, beyhude
• futurist: i. fütürist, gelecekçi
• gaiety: i. neşe, sevinç, eğlence, şenlik, gösteriş, göz alıcılık
• gaily: zf. şen şakrak, neşe ile, neşeyle, canlı bir şekilde, kaygısız, gamsız, aldırışsız
• gait: i. yürüyüş, yürüme biçimi, koşma tarzı
• gallant: s. görkemli, cesur, yiğit, kibar, centilmen, sevgili, aşık
• galore: zf. bol bol, bolca, çok
• galvanic: s. galvanik, elektrik çarpmasına benzeyen
• galvanism: i. galvanizm, kimyasal elektrik
• galvanize: [galvanize (Amer.) ] f. galvanizlemek, galvanik akımla tedavi etmek, canlandırmak, elektrik çarpmış gibi olmak
• gamble: f. kumar oynamak i. kumar
• gambol: f. hoplamak, zıplamak, sıçramak i. sıçrama, zıplama, hoplama
• gamester: i. kumarbaz
• gamut: i. gam [müz.], uçtan uca dizi, baştan sona her şey
• garnish: f. süslemek, garnitürlemek, allayyıp pullamak, haczetmek i. süs, garnitür, çeşni
• garrison: f. garnizon kurmak, garnizonda görevlendirmek i. garnizon, askeri birlik
• garrote: f. boğarak idam etmek, boğazını sıkarak öldürmek, boğazlamak i. boğarak idam, boğazını sıkarak öldürme
• garrulous: s. geveze, boşboğaz, konuşkan, çenebaz
• gaseous: s. gazlı, gaz gibi, gaz, boş
• gastric: s. mideye ait, mide
• gastritis: i. gastrit, mide mukozası iltihabı
• gastronomy: i. gastronomi, yemek sanatı, mutfak
• gauge: f. ölçmek, tartmak, ayarını hesaplamak, değer biçmek i. ayar, ölçü, ölçme aleti, kalibre, kapsam, hacim, kıstas, kriter
• gendarme: i. jandarma
• genealogist: i. soy izleme uzmanı
• genealogy: i. şecere, soy, soyağacı
• generality: i. genellik, yaygınlık, çoğunluk, belirsizlik, genel konu
• generalize: [generalize (Amer.) ] f. genellemek, yaygınlaştırmak, genelleme yapmak
• generally: zf. genel olarak
• generate: f. üretmek, meydana getirmek, var etmek, oluşturmak, dünyaya getirmek, doğurmak
• generic: s. genel, kapsamlı, cinse özgü, genelleyici
• generosity: i. büyüklük, cömertlik, soylu davranış
• genesis: i. doğuş, yaratılış, köken, kaynak, oluşum
• geniality: i. güler yüzlülük, sempatiklik, sevimlilik, yumuşaklık, ılımlı olma
• genital: s. jenital, üreme organlarıyla ilgili
• genitive: i. genitif hâl, in: -in hali
• genteel: s. soylu, kibar, nazik, yapmacık
• gentile: i. yahudi olmayan kişi, mormon olmayan kişi s. yahudi olmayan, mormon olmayan