Toefl-ielts-toeic kelimeleri

• convex: s. dışbükey, yakınsak, konveks
• conveyance: i. taşıma, nakil, gönderme; bilgi, ihbar, taşıt, terk
• convivial: s. ziyafetle ilgili, şenlik, ziyafet meraklısı, şen
• convolution: i. sarılma, dürülme, kıvrım
• convolve:
• convoy: f. eşlik etmek, refakât etmek; korumak i. eşlik; katar, koruma, konvoy, kafile
• convulse: f. sarsmak, allak bullak etmek (Argo), kıvrandırmak
• convulsion: i. çırpınma, kasılma, katılma, sarsıntı
• copious: s. bol, bereketli, verimli, üretken; dağarcığı geniş
• coquette: i. koket, yosma, fingirdek kadın
• cornice: i. korniş, perva; uçurumun kenarındaki sert kar kütlesi
• cornucopia: i. boynuz biçimli kap, boynuz biçimli süsleme; bolluk, bereket, bereket simgesi sayılan meyve vb. dolu boynuz
• corollary: i. sonuç, doğal sonuç
• coronation: i. taç giyme, taç giyme töreni
• coronet: i. taç, süslü taç
• corporal: i. onbaşı s. bedensel
• corporate: s. tüzel, şirkete ait; birleşmiş, toplu
• corporeal: s. bedensel, maddesel, maddi
• corps: i. heyet, topluluk, birlik; kolordu, kıta
• corpse: i. ceset, kadavra
• corpulent: s. şişman, iri
• corpuscle: i. kan yuvarı, kürecik, kan hücresi, zerre, parçacık
• correlate: f. ilişiği olmak, bağlantı kurmak, bağ kurmak, ilişkili olmak, ilişkisini ortaya çıkarmak, bağlantılı olmak; ilişkiyi göstermek, bağdaştırmak, uymak i. bağıntı, bağ, ilişki, ilişkili şey
• correlative: i. bağıntılı şey; bağlılaşık sözcük s. bağıntılı, benzer
• corrigible: düzeltilir
• corroborate: f. doğrulamak, onaylamak
• corroboration: i. doğrulama, onaylama, teyit, destekleme
• corrode: f. aşındırmak, yıpratmak, çürütmek, kemirmek, yıpranmak
• corrosion: i. aşındırma, korozyon, aşınma; yıpranma, paslanma, bozulma
• corrosive: i. aşındırıcı madde s. aşındırıcı, çürütücü, yıpratıcı
• corruptible: s. bozulabilir; ayartılabılir; rüşvet alır
• corruption: i. bozulma, yozlaştırma
• cosmetic: s. kozmetik, estetik i. makyaj malzemesi, bakım ürünü
• cosmic: s. kozmik, evrensel, geniş
• cosmogony: i. kozmogoni, evrendoğum
• cosmography: i. kozmografi
• cosmology: i. kozmoloji, evrenbilim
• cosmopolitan: s. kozmopolit, çok uluslu i. kozmopolit, dünya vatandaşı, ulusal özelliğini yitirmiş kimse
• cosmopolitanism: i. kozmopolitlik
• cosmos: i. evren, kozmos, kâinat, düzen; kozmos çiçeği
• counter-claim:
• counteract: f. karşı koymak, etkisiz hale getirmek, etkisizleştirmek
• counterbalance: f. karşılamak, eşit güçle karşı koymak i. eş ağırlık, karşılık
• countercharge: f. karşı suçlamada bulunmak; karşı saldırıya geçmek i. karşı suçlama; karşı saldırı
• counterfeit: f. sahtesini yapmak, taklit etmek; para basmak i. sahte şey, kalp para s. sahte, taklit, kalp, yapmacık
• counterpart: i. benzer, eş, emsâl; karşılık; akran, suret, meslektaş
• countervail: f. karşılamak, eşitlemek, denklemek; eşit kuvvetle karşı koymak
• counting-house:
• countryman: i. köylü, vatandaş, hemşehri, taşralı
• courageous: s. cesur, yürekli, korkusuz, yiğit, gözüpek