Apologies 5

I: Are you all right?

J: Yes, I'm OK, but what about my car?

I: There doesn't seem to be too much damage.

J: Let me see... look at that! This is a brand-new car! You shouldn't

have been going so fast.

I: Well, it wasn't my fault.

J: It wasn't your fault?! What do you mean, it wasn't your fault?

I had the right of way.

I: As a matter of fact, you didn't. You shouldn't have come out like

that.

J: Why not? There's no sign.

I: Then what's that?

J: Oh. A stop sign. I must have missed it.

I: Well, you should have been more careful. You could have gotten us

all killed.

J: Yes, you're right. I'm sorry. What else can I say?

I: Just thank goodness nobody's hurt. Here come the police. You'd

better explain it to them.

I: İyi misiniz?

J: Evet, iyiyim ama ya arabam?

I: Çok hasar yok gibi görünüyor.

J: Bakayım... şuna bakın! Bu yepyeni bir araba! O kadar hızlı

gitmemeliydiniz.

I: Şey, benim hatam değildi.

J: Sizin hatanız değil miydi?! Sizin hatanız değildiyle neyi

kastediyorsunuz? Geçiş hakkı benimdi.

I: Doğrusunu isterseniz, değildi. Öyle çıkmamalıydınız.

J: Neden ki? İşaret yok.

I: Peki bu ne öyleyse?

J: Ah. Bir dur işareti. Kaçırmış olmalıyım.

I: Şey, daha dikkatli olmalıydınız. Hepimizi öldürebilirdiniz.

J: Evet, haklısınız. Özür dilerim. Başka ne söyleyebilirim ki?

I: Kimse yaralanmadığı için sadece Tanrıya şükredin. İşte polis

geliyor. Ona açıklasanız daha iyi olur.