Kpds Kelimeleri

• buttres:
• buy: f. satın almak i. satın alma
• by-election: ara seçim
• by-law:
• by-product: i. yan ürün
• bygone: i. geçmiş, mazi s. geçmişte kalan, geçmiş, eski
• bystander: i. seyirci, olaya karışmadan bir kenarda duran kimse
• calamity: i. belâ, felâket, musibet, afet, sefalet, yoksulluk
• calculate: f. hesap yapmak, saymak
• calendar: f. kaydetmek, düzenlemek (belge) i. takvim
• calibrate: f. kalibresini bulmak, ayar etmek, ayarlamak, derecelendirmek
• caliph: i. halife
• call at: uğramak, ziyaret etmek, hastayı yoklamak
• call off: f. iptal etmek, feshetmek, durdurmak, yasaklamak, sınırlamak, son vermek, sona erdirmek, listeden yüksek sesle okumak
• call on: f. ziyaret etmek, uğramak, önünde söylemek, başvurmak, istemek
• call up: hatırlamak, hayalinde canlandırmak, askere çağırmak, silâh altına almak, telefon etmek, getirtmek, gelmesini sağlamak
• calligraphy: i. hattatlık, kaligrafi; güzel yazı sanatı
• calling: i. seslenme, çağrı, davet, telefon etme; meslek, iş, görev aşkı
• callous: f. nasır tutmak, duygusuzlaşmak, hissizleşmek s. nasırlı, duygusuz, şefkâtsiz, hissiz, katı
• cancel: f. iptal etmek, silmek i. silme, iptal
• candid: s. samimi, candan, içten, açık, dürüst, saf, tarafsız; gizli çekimde kullanılan
• candidate: i. aday, namzet
• cannibal: i. yamyam s. yamyamlıkla ilgili
• cannon:
• canvass: f. gözden geçirmek, görüşmek, tartışmak; kamuoyu yoklaması yapmak, seçmenleri dolaşarak oy istemek; propaganda yapmak, reklâm yapmak; sipariş toplamak i. oy toplama, seçim kampanyası; reklâm yapma; sipariş toplama
• capable: s. kabiliyetli, kapasiteye sahip
• capitulate: f. silâhları bırakmak, teslim olmak, teslim şartlarını kararlaştırmak
• captivate: f. büyülemek, cezbetmek, çekmek
• captive: i. esir, tutsak, mahkum s. baskı altında, kısıtlanmış
• carefree: s. endişesiz, tasasız, kaygısız, dertsiz, kalender, kayıtsız, gamsız
• caress: f. okşamak, kucaklamak, öpmek, sevmek i. okşama, kucaklama, öpme
• carnivorous: s. etobur, etçil, etoburlarla ilgili
• cast iron: pikten yapılmış, sert, dayanıklı, şiddetli, sağlam
• caste: i. kast, sosyal sınıf, sosyal sınıflaşma sistem ve ilkeleri
• castrate: f. hadım etmek; iğdiş etmek; kuvvetten düşürmek, kısırlaştırmak, sansürden geçirmek (kitap)
• casual: i. gündelik ayakkabı, gündelik giysi, geçici işçi, gündelikçi; yoksul kimse, doğada düzenli olarak görülmeyen (bitki) s. tesadüfen olan, rastlantı eseri, gelişigüzel, sıradan, geçici, gündelik; üstünkörü, kaçamak
• casualty: i. kaza, felâket, yaralı, ölü, şehit
• catalogue: i. katalog, fihrist, kütüphane kitap listesi; ardarda olaylar dizisi, olaylar dizisi
• catastrophe: i. felâket, afet, felâketle sonuçlanan olay, dönüm noktası
• causality: i. nedensellik, nedensellik ilkesi, nedensel ilişki
• cautious: s. tedbirli, ihtiyatlı, dikkatli, sakınan
• cavity: i. oyuk, çukur, boşluk, delik, çürük, kovuk
• cease: f. durmak, sona ermek
• celebrate: f. kutlamak, anmak; övmek, göklere çıkarmak, yönetmek (ayin), aşai rabbani ayinini yönetmek, bayram yapmak, ayin yapmak
• celerity: i. hız, sürat, çabukluk
• celestial: i. çinli
• cellular: s. hücresel, hücre ile ilgili, hücre, hücreli, gözenekli olan, ajurlu
• cement: f. betonlamak, güçlendirmek i. çimento
• cemetery: i. şehitlik, mezarlık, kabristan
• censor: f. sansür uygulamak, sansürlemek i. sansürcü, sansür memuru, denetçi, mektup ve yazışmaları okuyan görevli (ordu, okul); bilinçaltını kontrol etme gücü