Kpds Kelimeleri

• hinterland: i. sahilin arkasındaki bölge, limanın gerisindeki bölge, iç bölge
• hire: f. kiralamak, işe almak i. kira
• hoard: f. toplamak, istif etmek, stoklamak, aklında tutmak i. toplu haldeki mal, istif, stok, define
• hoarse: s. kısık, boğuk, boğuk sesli, kısık sesli, çatlak
• hoax: f. işletmek, oyun etmek, sazanlamak i. muziplik, sazanlama, oyun, işletme, kafese koyma
• hollow: f. oymak i. boşluk, çukur s. boş, oyuk, delik
• holocaust: i. yangının her şeyi yakması, toplu ölüm, kurban, soykırım, nazi soykırımı, yahudilere uygulanan soykırım
• holy: i. kutsal yer s. kutsal, mübarek
• homeless: s. evsiz, evi barkı olmayan, vatansız
• homesick: s. vatan hasreti çeken
• homicide: i. adam öldürme, cinayet, katil, cani, cinayet masası ekibi
• honest: s. dürüst, açık sözlü ünl. gerçekten mi
• horizon: i. ufuk, görüş
• horn: f. boynuzlamak i. boynuz
• horrify: f. dehşete düşürmek, korkutmak, sarsmak, rezalet çıkarmak, şok etkisi yapmak
• horseshoe: i. nal, at nalı s. at nalı şeklinde
• horticulture: i. bahçıvanlık, bahçecilik
• hosiery: i. çorap, çorap fabrikası, çoraplar, tuhafiye, çorapçılık
• hospitable: s. konuksever, misafirperver, ılımlı, açık, açık fikirli
• host: f. evsahipliği yapmak i. evsahibi
• hostage: i. rehine
• hostile: s. düşmana ait, düşmanca, muhalif i. hasım
• hot-tempered:
• hotchpotch: i. türlü, sebze çorbası, karışım, karmakarışık şey
• household: i. ev halkı s. eve ait, ev, her gün kullanılan
• housing: i. iskân, ev sağlama, konut, konutlandırma, evler, toplu konut, barınak, ev, at örtüsü, hâşâ
• hover: f. üstünde uçmak
• howl: f. havlamak, ulumak, inlemek, uğuldamak, kahkaha atmak, bağırmak i. uluma, uğultu, bağırma, feryat
• hue: i. renk
• hug: f. sarılmak i. sarılma, kucaklama
• huge: s. kocaman
• hum: f. vızıldamak, uğuldamak i. vızıltı, uğultu
• human: s. insan i. insanoğlu
• humid: s. nemli, rutubetli, yaş
• humiliate: f. aşağılamak, küçük düşürmek, utandırmak
• humility: i. alçakgönüllülük, tevazu
• humorous: s. nükteli, komik, gülünç
• humour: f. memnun etmek, hoşuna gitmek
• hurl: f. fırlatmak, savurmak, atmak, yağdırmak, İrlanda hokeyi oynamak i. fırlatma, atma, savurma
• husbandry: i. idare etme, tutumlu olma, idareli kullanma, çiftçilik, tarım
• hush money: sus payı
• hybrid: i. melez, kırma s. azman, melez, kırma, karışık
• hygiene: i. hijen, temizlik
• hypercritical: s. aşırı eleştirici, titiz, detaycı
• hypocrisy: i. iki yüzlülük, riyakârlık
• hypothesis: i. hipotez, varsayım, kuram
• hysteria: i. histeri, isteri, sinir bozukluğu
• ice-bound:
• iconoclast: i. ikon düşmanı, geleneklere karşı çıkan kimse
• identify: f. tanımak, belirlemek