En çok kullanılan 5000 İngilizce kelime

• refill: f. yeniden doldurmak i. doldurma, yedek
• refreshments:
• refrigerator: i. buzdolabı
• refuge: f. sığınmak i. sığınak, iltica
• refugee: i. mülteci
• regard: f. dikkate almak, hesaba katmak i. bakış
• region: i. bölge, iklim
• register: f. kaydetmek i. kasa, kayıt cihazı
• regular: i. müdavim s. sıradan, düzenli
• regulation: s. yönetmeliğe uygun i. düzenleme
• related: s. ilgili, ilişkili
• relation: i. bağıntı, alâka
• relationship: i. ilişki, yakınlık
• relative: i. akraba s. göreceli
• relevant: s. konu ile ilgili, amaca uygun
• reliable: s. güvenilir, emin
• relief: i. rahatlama, kurtarma
• religion: i. din, iman
• religious: s. dindar, dini, din
• reluctant: s. isteksiz
• remark: f. dikkat etmek, belirtmek i. yorum, düşünce
• remarkable: s. dikkate değer, dikkat çekici
• remedy: f. tedavi etmek, onarmak i. ilaç, tedavi, çözüm
• remit: f. bağışlamak, vazgeçmek
• remittance: i. havale, para gönderme
• remote: i. naklen yayın s. uzak, çok eski, uzaktan kumanda
• replacement: i. yedek, değiştirme
• representative: i. temsilci, milletvekili s. temsil eden
• republic: i. cumhuriyet
• reputation: i. ün, ad
• research: f. araştırma yapmak i. araştırma, inceleme s. araştırma
• resent: f. gücenmek
• reside: f. ikamet etmek, bulunmak
• resident: i. ikamet eden kimse, yerli s. yerleşmiş
• respectable: s. hatırı sayılır
• respond: f. cevap vermek
• responsible: s. sorumlu
• restaurant: i. restoran, lokanta
• restore: f. restore etmek, yenileştirmek
• restrict: f. sınırlamak
• result: f. sonucu olmak i. sonuç
• resume: f. kaldığı yerden devam etmek i. özgeçmiş, özet
• retail: f. ayrıntılarıyla anlatmak i. perakendecilik zf. perakende
• retaliation: i. öç
• revenue: i. gelir
• reverse: f. tersine çevirmek i. tersi s. ters, zıt
• review: f. gözden geçirmek i. yeniden inceleme, eleştiri yazısı
• revise: f. yeniden incelemek i. tashih, gözden geçirip düzeltme
• revolution: i. devrim
• reward: f. ödüllendirmek i. ödül
• rhyme: f. uyaklı olmak i. uyak
• rhythm: i. ritim, ahenk
• rib: f. çubuklarla desteklemek i. kaburga, çubuk
• ribbon: i. kurdele, şerit
• rice: i. pilav, pirinç
• rich: s. zengin, bereketli
• richard:
• rid: f. kurtarmak
• ridiculous: s. gülünç, anlamsız
• rifle: f. soymak i. tüfek
• right: i. gerçek, hak, sağ
• ripe: s. olgun, uygun
• risk: f. riske atmak i. risk, tehlike
• risky: s. riskli, tehlikeli
• river: s. nehir i. ırmak, akış
• road: i. yol, cadde
• roar: f. kükremek i. kükreme
• roast: f. fırında kızartmak i. rosto, fırında pişirilmiş et s. fırında kızartılmış
• robert:
• rock: f. sallamak i. cebelitarık kalesi, cebelitarık dağı i. kaya, taş
• rocket: f. füze fırlatmak i. füze, havai fişek s. roket
• rocky: s. kayalık, taşlı
• rod: i. çubuk, değnek, ince dal
• role: f. rol yapmak i. rol
• roll: f. yuvarlanmak i. rulo, dürüm
• roman: i. romalı, latin harfleri s. romen
• rome: i. Roma
• roof: f. çatı ile örtmek i. çatı, üst kısım
• room: f. oturmak i. oda, boş yer
• root: f. kök salmak i. kök, köken
• rope: f. bağlamak i. halat, ip
• rough: f. pürüzlendirmek, kötü davranmak i. taslak s. pürüzlü, kaba
• round: f. etrafını dolaşmak i. daire, halka s. yuvarlak
• roundabout: zf. çepeçevre i. dolambaçlı yol s. dolaylı, dolambaçlı
• route: f. göndermek i. rota, yol, güzergah
• row: f. kürek çekmek i. sıra, kürek çekme
• royal: i. kraliyet ailesinden kimse s. kraliyet, asil
• rubber: f. lastik kaplamak i. kauçuk s. lastik
• rubbish: i. çöp, ıvır zıvır
• rude: s. kaba, nezaketsiz
• rug: i. kilim, halı, seccade, battaniye [brit.]
• ruin: f. mahvetmek i. harabe, yıkıntı
• rule: f. hükmetmek i. kural, talimat
• ruler: i. cetvel, hükümdar
• rumble: f. gürlemek i. gümbürtü
• run by: tarafından işletilen
• run out of: bitirmek, tüketmek
• runaway: i. kaçak s. kaçak, kontrolden çıkmış
• russia: i. Rus meşini
• russian: i. Rus, Rusça s. Rus