En çok kullanılan 5000 İngilizce kelime

• forge: f. demir dövmek i. demirci ocağı
• forger: i. demirci, mucit, taklitçi
• fork: f. çatalla kaldırmak i. çatal
• form: f. şekil vermek, oluşturmak i. şekil, yapı, beden snk. biçiminde
• formal: i. gece elbisesi s. resmi, biçimsel
• former: s. önceki, eski i. biçimlendirici, sınıf öğrencisi
• fort: i. kale, hisar
• forth: zf. ileri, dışarı, diğer
• forthwith: zf. hemen, derhal
• fortnight: i. iki hafta, onbeş gün
• fortune: i. şans, kısmet
• forty: i. kırk
• forward: f. sevketmek i. forvet, ileride yer alan kimse s. ileri
• fought: [fight] f. dövüşmek, uğraşmak
• foul: f. karıştırmak, bozmak i. zor durum, faul s. fena, bozuk
• foundation: i. esas, kuruluş
• fountain: i. çeşme, pınar
• fountain-pen: i. dolmakalem
• four: i. dörtlü
• fourth: i. dörtte bir, do ile fa arasındaki aralık s. dördüncü
• fox: f. kurnazlık etmek i. tilki, kurnaz
• fraction: i. kesir, bölüm
• fragile: s. kırılgan
• frame: f. çerçevelemek i. çerçeve
• france: i. Fransa
• frank: f. ücretsiz göndermek (mektup) i. frenk s. açık sözlü
• fred:
• freedom: i. özgürlük
• freeze: f. donmak i. donma, don
• freight: f. yüklemek, nakletmek i. nakliye
• french: i. fransız, fransızca s. fransızca ile ilgili, fransa ile ilgili
• frequently: zf. sık sık, çoğunlukla
• fresh: s. taze, yeni i. serinlik zf. taptaze
• friday: i. cuma
• fridge: i. buzdolabı
• friend: i. arkadaş
• friendly: s. dostça, samimi i. dostluk maçı
• fright: f. korkutmak i. korku, ürkme
• frog: i. kurbağa, ilik
• from: ed. den, den beri
• front: f. bakmak, dönmek i. ön taraf s. ön
• frontier: i. hudut s. sınırda olan
• frown: f. kaşlarını çatmak i. hoşnutsuzluk belirten bakış, kızma
• frozen: s. donmuş, dondurulmuş
• fruit: i. meyve, yemiş
• fry: f. kızartmak i. kızartma
• fuel: f. yakıt almak i. yakıt, benzin
• fugitive: i. kaçak, mülteci s. kaçak, geçici
• full: f. yıkayıp çektirmek i. doluluk s. dolu, tam
• fully: zf. tamamen, iyice
• fun: i. eğlence, şaka
• function: f. işlevini yerine getirmek, işlemek i. işlev, görev
• fund: f. yatırım yapmak i. fon, sermaye
• fundamental: s. esas, temel, ana
• funeral: i. cenaze töreni, defin s. cenaze
• funny: s. komik, eğlendirici
• fur: f. kürk ile kaplamak i. kürk, post
• furnish: f. mobilya döşemek, donatmak
• furniture: i. mobilya
• further: f. ilerletmek s. ileriki zf. daha ileri
• furthermore: zf. ayrıca, üstelik
• fuse: f. eritmek, kaynaştırmak i. sigorta, fitil
• fuss: f. gereksiz yere telâşlanmak, titizlenmek i. telaş, yaygara
• future: i. gelecek s. ilerideki
• gallery: i. galeri, tünel, üst balkon
• game: f. kumar oynamak i. oyun s. cesur, hevesli
• gang: f. harekete geçmek, birleşmek i. çete
• gaol: i. hapishane
• gap: i. boşluk, aralık
• garage: f. garaja çekmek i. garaj, tamirhane
• garden: f. bahçe işiyle uğraşmak i. bahçe, park s. bahçe ile ilgili
• garlic: i. sarımsak
• gas: f. gaz vermek, benzin almak i. gaz, benzin
• gasoline: i. benzin
• gate: i. kapı, geçit
• gather: f. toplamak, kazanmak
• gay: i. eşcinsel s. homoseksüel, neşeli
• gear: f. vites değiştirmek, uydurmak i. vites, donanım
• general: i. general, genel ilkeler s. genel, yaygın, baş
• generally: zf. genel olarak
• generous: s. cömert, yüce gönüllü
• genius: i. dahi, yaratıcılık
• gentle: s. kibar, nazik
• gentleman: i. centilmen, beyefendi
• gently: zf. kibarca, nazikçe
• george: i. George
• germ: f. çimlenmek i. mikrop, bakteri, virüs, tohum
• german: i. Alman, Almanca
• germany: i. Almanya
• get along: geçinmek, ilerlemek
• get permission: izin almak
• ghost: f. peşinde koşmak i. ruh, hayalet
• giant: i. dev s. dev gibi, kocaman
• gift: i. hediye, doğuştan yetenek
• gigolo: i. jigolo
• ginger: f. zencefil katmak i. zencefil s. taba rengi, kızıl saçlı
• gipsy: f. çingene gibi yaşamak i. çingene, çingene dili
• girl: i. kız, kız arkadaş
• give up: f. bırakmak, vazgeçmek
• glad: s. memnun, sevinçli