En çok kullanılan 2000 İngilizce kelime

• for: ed. için bğ. nedeniyle, çünkü
• foreign: s. yabancı, dış
• forest: f. ağaçlandırmak i. orman
• fork: f. çatalla kaldırmak i. çatal
• form: f. şekil vermek, oluşturmak i. şekil, yapı, beden snk. biçiminde
• fortune: i. şans, kısmet
• forward: f. sevketmek i. forvet, ileride yer alan kimse s. ileri
• four: i. dörtlü
• fraction: i. kesir, bölüm
• frame: f. çerçevelemek i. çerçeve
• freedom: i. özgürlük
• freeze: f. donmak i. donma, don
• fresh: s. taze, yeni i. serinlik zf. taptaze
• friday: i. cuma
• friend: i. arkadaş
• friendly: s. dostça, samimi i. dostluk maçı
• from: ed. den, den beri
• front: f. bakmak, dönmek i. ön taraf s. ön
• fruit: i. meyve, yemiş
• full: f. yıkayıp çektirmek i. doluluk s. dolu, tam
• fun: i. eğlence, şaka
• funny: s. komik, eğlendirici
• fur: f. kürk ile kaplamak i. kürk, post
• further: f. ilerletmek s. ileriki zf. daha ileri
• future: i. gelecek s. ilerideki
• game: f. kumar oynamak i. oyun s. cesur, hevesli
• gap: i. boşluk, aralık
• garage: f. garaja çekmek i. garaj, tamirhane
• garden: f. bahçe işiyle uğraşmak i. bahçe, park s. bahçe ile ilgili
• garlic: i. sarımsak
• gas: f. gaz vermek, benzin almak i. gaz, benzin
• gate: i. kapı, geçit
• gather: f. toplamak, kazanmak
• general: i. general, genel ilkeler s. genel, yaygın, baş
• generally: zf. genel olarak
• generous: s. cömert, yüce gönüllü
• genius: i. dahi, yaratıcılık
• gentle: s. kibar, nazik
• gentleman: i. centilmen, beyefendi
• get permission: izin almak
• gift: i. hediye, doğuştan yetenek
• girl: i. kız, kız arkadaş
• glad: s. memnun, sevinçli
• glass: f. cam gibi yapmak i. cam, bardak
• glove: f. eldiven giydirmek i. eldiven
• god: [God] i. Tanrı
• gold: i. altın
• golden: s. altın, altın gibi, altın sarısı
• good: i. hayır s. iyi, güzel, hayırlı ünl. peki
• good-looking: s. iyi görünümlü, yakışıklı
• gosh: ünl. hay allah, allah allah, ya
• goverment: hükumet, devlet
• government: i. hükümet, yönetim biçimi
• grand: i. bin dolar, kuyruklu piyano s. büyük, ulu
• grass: f. otlatmak i. ot, çim
• grave: f. oymak i. mezar s. önemli, kasvetli
• gray: f. kırlaşmak i. gri s. gri, kırlaşmış
• great: s. önemli, ulu ünl. harika ök. büyük
• green: f. yeşile boyamak i. yeşil, çimenlik s. taze, ham, yeni
• grey: f. kırlaşmak i. gri s. kır
• grill: f. ızgarada pişirmek i. ızgara et, ızgara, kafes
• grocer: i. bakkal
• ground: f. yere sermek i. yer, sebep s. öğütülmüş
• group: f. gruplandırmak i. grup, küme
• guess: f. tahmin etmek i. tahmin
• guest: f. konuk sanatçı olarak rol almak i. misafir
• gun: f. ateş etmek i. silâh
• habit: i. alışkanlık, adet
• hair: i. saç, tüy, kıl
• half: i. yarım s. yarı zf. yarı yarıya
• hall: i. hol, salon
• hand: f. uzatmak i. el, yardım, ustalık s. el
• handbag: i. el çantası
• handsome: s. yakışıklı
• happen: f. meydana gelmek
• happy: s. mutlu snk. uyuşuk
• hard: s. sert, çetin zf. zorla, sıkı
• hat: i. şapka
• he: ök. erkek zm. o
• head: f. başında olmak, yönetmek i. ana, baş, kafa s. baştaki
• headache: i. başağrısı, dert
• health: i. sağlık, sıhhat s. sağlık
• healthy: s. sağlıklı
• heart: i. kâlp, gönül
• heat: f. ısıtmak i. sıcaklık, hararet, ısı
• heater: i. ısıtıcı, şofben, kalorifer
• heaven: i. sema, cennet i. tanrı
• heavy: s. ağır i. ağır top zf. ağır şekilde
• heel: f. topuğunu yere vurarak dans etmek i. topuk
• height: i. yükseklik, boy
• hell: i. cehennem, felâket
• help: f. yardım etmek i. yardım, çare ünl. yardım edin
• her: zm. onu, ona, onun, o
• here: zf. burada, buraya ünl. işte
• hero: i. kahraman
• hiccup: f. hıçkırmak i. hıçkırık
• high: i. yüksek yer, lise s. yüksek, üst zf. yüksekte
• hill: f. tepe oluşturmak i. yığın, tepe
• him: zm. onu, ona, o
• his: zm. onun, onunki